Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalılar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalılar vekili avukat ..., Fer"i Müdahil vekili avukat ... ile davacı vekili avukat ..."ın gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. KARAR
Davacı, hissedarı olduğu 3 adet taşınmazın davalı ... tarafından diğer davalı ile birlikte vekâlet görevi kötüye kullanılarak satıldığını, yapılan işlemlerden haberinin olmadığını, satış bedellerinin de kendisine ödenmediğini ileri sürerek taşınmazlardaki hissesinin belirlenecek değerine karşılık olmak üzere şimdilik 15.000,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsilini istemiş; bilahare ıslah sureti ile talebini 623.220,00 TL"ye çıkarmıştır. Davalılar, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, bozma üzerine davanın kabulüne, davalı .... ve davalı ... tarafından davacıya vekaleten satılan .... Mahallesi, 45736 ada 9, 10 ve 11 parsel sayılı taşınmazların satış bedelinden davacının hissesine tekabül eden toplam 623.220,00TL’nin (15.000TL’lik kısmı için 10.05.2013 dava tarihinden itibaren, geri kalan 608.220,00TL’lik kısmı için 04.03.2014 ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, eldeki dava ile hissedarı olduğu üç adet taşınmazın satış bedelinden hissesine düşen miktarın davalılardan tahsilini istemiş, davalılar davanın reddini dilemiş; Mahkemece bozma üzerine davanın kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki; Mahkemece, HMK"nun 186. maddesi uyarınca tahkikatın bittiği bildirilerek sözlü yargılama için gün tayin edilmeksizin ve davalılar vekilince son celse için mazeret bildirildiği halde mazeretin kabul ya da reddi yönünde olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeksizin hüküm tefhim edilmiş olup, bu durum davalının savunma hakkının kısıtlanmasına ve hukuki dinlenilme hakkının ihlaline neden olmuştur. Mahkemece, davalının savunma hakkını kısıtlar ve hukuki dinlenilme hakkının ihlaline neden olacak şekilde davanın sonuçlandırılması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davalıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle kararın BOZULMASINA, 2. bentte gösterilen nedenle davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek olmadığına, 1.630,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalılara ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.