16. Hukuk Dairesi 2019/655 E. , 2019/1930 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu .... Mahallesi çalışma alanında bulunan 472 ada 13 parsel sayılı 2.739,67 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine 1. derece arkeolojik sit alanında olduğu ve ..."in zilyetliğinde bulunduğu şerhi verilerek; 472 ada 14 parsel sayılı 3.032,52 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine 1. derece arkeolojik sit alanında olduğu ve ..."in zilyetliğinde bulunduğu şerhi verilerek; 472 ada 21 parsel sayılı 2.130,52 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine 1. derece arkeolojik sit alanında olduğu ve ..."ın zilyetliğinde bulunduğu şerhi verilerek; 472 ada 23 parsel sayılı 159,72 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine 1. derece arkeolojik sit alanında olduğu ve ...."in zilyetliğinde bulunduğu şerhi verilerek; 472 ada 24 parsel sayılı 1.712,54 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine 1. derece arkeolojik sit alanında olduğu ve ..."in zilyetliğinde bulunduğu şerhi verilerek; 472 ada 32 parsel sayılı 902,28 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine 1. derece arkeolojik sit alanında olduğu ve ..."in zilyetliğinde bulunduğu şerhi verilerek; 472 ada 33 parsel sayılı 442,59 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine 1. derece arkeolojik sit alanında olduğu ve Ayşe Naciye Balcı"nın zilyetliğinde bulunduğu şerhi verilerek; 480 ada 9 parsel sayılı 4.614,46 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise beyanlar hanesine 1. derece arkeolojik sit alanında olduğu ve ..."in zilyetliğinde bulunduğu şerhi verilerek, 1. derece arkeolojik sit alanında kalması nedeniyle Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... ve arkadaşları, çekişmeli taşınmazların sit alanı dışına çıkarıldığı iddiasına ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptali ve adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne, çekişmeli 472 ada 13, 14, 21, 23, 24, 32 ve 33 parsel ile 480 ada 9 parsel sayılı taşınmazların Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile 472 ada 13 parsel sayılı taşınmazın davacı ..., 472 ada 14 parsel sayılı taşınmazın davacı ..., 472 ada 21 parsel sayılı taşınmazın davacı ..., 472 ada 23 parsel sayılı taşınmazın davacı ..., 472 ada 24 parsel sayılı taşınmazın davacı ..., 472 ada 32 parsel sayılı taşınmazın davacı ..., 472 ada 33 parsel sayılı taşınmazın davacı ... ve 480 ada 9 parsel sayılı taşınmazın davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazlar üzerinde davacılar yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Çekişmeli taşınmazlar, 2007 yılında yapılan kadastro tespitinde, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğü"nün 23.03.2005 tarih ve 321 sayılı kararı ile 1. derece arkeolojik sit alanında kaldığı gerekçesiyle Hazine adına tespit ve tescil edilmişlerdir. Dava, kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptal ve tescil davası olup, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3. maddesi kapsamındaki bu tür davalarda uyuşmazlığın, tespit tarihi itibariyle mevcut olan hukuki duruma göre çözümlenmesi gerekmektedir. Tespit tarihi itibariyle çekişmeli taşınmazların 1. derece arkeolojik sit alanı içerisinde kaldığı sabit olup, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 11"inci maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi, 30.05.2007 tarihinde yürürlüğe giren 5663 sayılı Kanunla değiştirilmiş ve buna göre kültür ve tabiat varlıklarını koruma bölge kurullarınca birinci grup olarak tescil ve ilan edilen kültür varlıklarının bulunduğu taşınmazlar ile birinci ve ikinci derece arkeolojik sit alanlarındaki taşınmazların, zilyetlik yoluyla iktisap edilemeyeceği hükmü getirilmiş ve bu değişikliğin kadastrosu devam eden taşınmazların sınırlandırma ve tespiti işleri ile devam eden davalarda da uygulanacağı, 2863 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddede belirtilmiştir. Bu yasal düzenlemeler karşısında, çekişmeli taşınmazların sonradan alınan idari kararla arkeolojik sit alanı dışına çıkarılmış olmalarının, idari kararların geçmişe dönük hukuki sonuç doğurmasının mümkün olmaması nedeniyle hüküm ifade etmeyeceği değerlendirilerek, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
19.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.