2. Ceza Dairesi 2018/7324 E. , 2019/2266 K.
"İçtihat Metni"Hırsızlık suçundan sanık ..."ın, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 493/1-son, 522, 55/3 ve 59. maddeleri uyarınca 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasında dair Bakırköy 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/01/1987 tarihli, 1986/704 esas, 1987/8 karar sayılı sayılı kararının infazı sırasında, 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun lehe hükümlerinin uygulanması talebi üzerine, yapılan uyarlama yargılaması sonucunda sanığın hırsızlık, mala zarar verme ve konut dokunulmazlığını ihlâl suçlarından 5237 sayılı Kanun’un 142/2-b, 143, 151/1, 116/2, 31/3 (üç kez) ve 62. (üç kez) maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis, 6 ay 20 gün hapis, 6 ay 20 gün hapis cezaları ile cezalandırılmasında ilişkin Bakırköy 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/03/2012 tarihli, 1986/704 esas, 1987/8sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 13/12/2018 gün ve 15551-2018 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 20/12/2018 gün ve 2018/102708 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre;
1- Suç tarihi 08/08/1986 olan eylemin, 28/06/2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 62. maddesi ile ilgasından önceki 5237 sayılı Kanun"un 142/1-b maddesinde düzenlenen ve 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasını gerektiren kilitlenmek suretiyle muhafaza altına alınmış eşya hakkında hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin 142/2-b maddesi gereğince hüküm kurularak yazılı şekilde fazla ceza tayininde,
2- Suçun işlendiği 30/11/1992 tarihinde 15-18 yaş aralığında bulunan sanık ... hakkında tayin olunan cezadan, 5237 sayılı Kanun"un 31/3. maddesinin 5377 sayılı Kanun ile değişiklikten önceki şekline göre 1/2 oranında indirim yapılması gerektiği gözetilmeksizin fazla ceza tayininde,
3- Mala zarar verme ve konut dokunulmazlığını ihlâl suçlarının 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 253 ve 254. maddelerinde düzenlenen uzlaşma kapsamında kaldığının gözetilmemesinde,
4- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50/3 maddesindeki “Daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olmak koşuluyla, fiili işlediği sırada on sekiz yaşını doldurmamış olanların mahkum edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir” şeklindeki hüküm karşısında üzerine atılı suçu işlediği sırada on sekiz yaşından küçük olan ve daha önce işlediği başka bir suçtan hapis cezasına ilişkin mahkûmiyeti bulunmayan suça sürüklenen çocuk ...’ın mala zarar verme ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarından 6 ay 20 gün hapis, 6 ay 20 gün gün hapis cezaları ile cezalandırılmasına karar verildikten sonra 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50/1 maddesindeki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmemesinde,
5- Fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan sanık hakkında, 5237 sayılı Kanun’un 53/4. maddesinde yer alan “fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz.” şeklindeki düzenleme karşısında, aynı Kanun’un 53/1. maddesindeki haklardan yoksun bırakılmasına karar verilemeyeceğinin dikkate alınmamasında, isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dosya kapsamına göre eylemin gece vakti işlendiğine ilişkin bir beyan yahut delil bulunmadığının anlaşılması karşısında; eylemin 5237 sayılı TCK’nın 6/e maddesi kapsamında gece sayılan zaman diliminde işlendiğine ilişkin kanıtların neler olduğu açıklanıp tartışılmadan hırsızlık suçundan kurulan hükümde, TCK’nın 143/1. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi ve birden fazla kişi tarafından birlikte işlendiği anlaşılan işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümde, TCK’nın 119/1-c. maddesinin uygulanmaması suretiyle eksik ceza tayin edilmesi hususları da belirlenmiş olup, bu yönlerden de kanun yararına bozma isteminde bulunulup bulunulmayacağının takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE, 11/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.