20. Hukuk Dairesi 2019/3901 E. , 2019/5572 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava dilekçesinde; ... ......Yönetim Kurulunun; genel kurulun terk ve devir edemeyeceği (1163 sayılı Kanun 42. madde hak ve yetkilerini (3476 sayılı Kanun 15. madde açık hükmüne rağmen kullanarak almış oldukları işletme projesi (Bütçe Kararlarının), Toplu Yapı Yönetim Planı Değiştirme Kararlarının, 1642 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapulu ortak alan mülkiyetinden çıkartılması kararlarının iptali istenilmiştir.
Mahkemece; yetki gasbı bulunmadığından KMK"nın 33. maddesi uyarınca Toplu Yapı Yönetim Kurulu Kararlarının süresiz iptal edebilme hakkından davacının yararlanamayacağı KMK"nın 33. maddesi uyarınca davacının davasını 6 ay içerisinde açması gerektiğinden davacının davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İşletme Projesinin, Toplu Yapı Yönetim Planı Değiştirme Kararlarının, 1642 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapulu ortak alan mülkiyetinden çıkartılması kararlarının iptali istemine ilişkindir.
Görev konusu kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden görülmesi gerekir. Dosyadaki bilgi ve belgelerle yönetim planının incelenmesinden; davaya konu sitenin birden fazla parsel üzerinde kurulu olup olmadığı anlaşılamamaktadır. Ayrıca mahkemece davalının hangi parsellerin yönetimini üstlendiğinin de açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
Bu nedenle öncelikle ilgili tapu müdürlüğünden tüm tapu kayıtları istenilerek 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun uygulanabilmesi için dava konusu taşınmazın tek parsel üzerinde kurulmuş bulunması ve üzerinde kat mülkiyeti tesis edilmiş olması, tek parsel üzerinde kurulmuş olmakla birlikte, henüz kat mülkiyeti tesis edilmemiş bulunan ve ancak; kat irtifakı tesis edilmiş bulunan anataşınmazlarda inşaatın fiilen tamamlanmış olması ve en az 2/3"ünün fiilen kullanılmaya başlanmış olması gerekir. Bu durumda, iki şartın aynı anda oluşması gerekir. Yani, kat irtifaklı anataşınmazın inşaatının tamamen bitirilmiş olması ve aynı zamanda en az 2/3"ünde fiilen iskan edilmiş olması gerekir.
Birden fazla parsel üzerinde kurulmuş bulunan sitelerde ise Kat Mülkiyeti Kanununda değişiklik yapılmasına ilişkin 5711 sayılı Kanunun 22. maddesi ile Kat Mülkiyeti Kanununun 66 ve devamı maddelerinde düzenlenen Toplu Yapılara İlişkin Özel Hükümler uyarınca, tapu da ilgili bağlantının sağlanıp sağlanmadığının araştırılması, Kat Mülkiyeti Kanunu bakımından sitede henüz toplu yapı yönetimine geçilmediğinin anlaşılması halinde; uyuşmazlıkta kat mülkiyeti hükümlerinin değil, genel hükümlerin uygulanması gerekeceğinden görev hususunda bir karar verilmesi gerekmektedir.
5711 sayılı Kanunun 22. maddesi ile Kat Mülkiyeti Kanununun 66 ve devamı maddelerinde düzenlenen Toplu Yapılara İlişkin Özel Hükümler uyarınca, birden fazla parsel üzerinde kurulu olan sitede toplu yapı yönetimine geçildiği tespit edilirse kat mülkiyeti hükümlerinin, geçilmediği anlaşılır ise de uyuşmazlıkta kat mülkiyeti hükümlerinin değil, genel hükümlerin uygulanması buna bağlı olarak görev hususunun da genel hükümler uyarınca belirlenmesi gerekeceğine dikkat edilmelidir.
Hukuki uyuşmazlıklarda asliye hukuk mahkemelerinin görevi asıl, sulh hukuk mahkemesinin görevi ise istisnadır. Özel bir kanun hükmü ile açıkça sulh hukuk mahkemesinde bakılacağı bildirilmeyen bütün dava ve işler asliye hukuk mahkemesinde görüleceğinden, öncelikle görev hususunun değerlendirilmesi gerektiği düşünülmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 07/10/2019 günü oy birliğiyle karar verildi.