Esas No: 2018/9324
Karar No: 2021/6708
Karar Tarihi: 15.11.2021
Danıştay 4. Daire 2018/9324 Esas 2021/6708 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/9324
Karar No : 2021/6708
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av....
KARŞI TARAF (DAVACI) : ... Metal İnşaat Malzemeleri Hırdavat Sanayi ve Ticaret
Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:.. sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura kullanıldığından bahisle hakkında düzenlenen vergi inceleme raporu uyarınca 2011/1 ila 12 dönemleri için re'sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .. Vergi Mahkemesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararda; ihtilaf konusu dönemde davacıya fatura düzenleyen Karabük Vergi Dairesi mükellefi ... hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda yer verilen tespitlerden, eleştiri konusu yapılan faturalar muhteviyatı emtiaların ...'ndan satın alındığı emtia bedellerinin tamamının çek mukabili ve banka havalesi yoluyla ödendiği, satın alınan bu emtiaların davacı şirket tarafından müşterilerine teslim edildiği, emtiaların sevkine ilişkin sevk irsaliyelerinin düzenlendiği, davacıya teslim edilen bu emtiaların ... A.Ş. de mukavemet testlerine tabi tutulduğu ve standart kontlrollerinin yapıldığı ve buna ilişkin sonuç raporlarının bulunduğu, davacıya düzenlenen faturaların sahte olduğuna ilişkin somut tespit yapılmadan varsayımdan hareketle bu faturaların sahte kabul edilerek yapılan cezalı tarhiyatlarda hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacının mal alımında bulunduğu ... hakkında düzenlenen ... tarih ... sayılı Vergi Tekniği Raporunda, mükellefin yeterli iş hacmine sahip olmamasına rağmen cirosunun yüksek gösterildiği, ödenecek katma değer vergisi tutarlarının yapılan satışlara göre çok cüzi bildirildiği ya da herhangi bir deposunun bulunmadığı halde yani stokunda mal bulunmadığı halde yüksek tutarlı devir eden katma değer vergisi beyan ettiği, mal alımı ve satımı yaptıkları mükellefler hakkında sahte belge kullanmak ve düzenlemek konusunda yapılmış tespit ve raporların bulunduğu, mükellefin mal alımında bulunduğu mükelleflerin çoğunluğunun sahte belge düzenlemek amacıyla faaliyet gösterdiklerinin tespiti üzerine haklarında düzenlenen vergi tekniği raporlarına istinaden mükellefiyet kayıtlarının re'sen terk ettirildiği söz konusu hususların vergi mahkemesince dikkate alınmamasında hukuka uyarlık bulunmadığından, aksi yönde verilen kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmanın düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellef hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Davacıya fatura düzenleyen Karabük Vergi Dairesi mükellefi ... hakkında tanzim edilen ... gün ve ... sayılı Vergi Tekniği Raporunda özetle; mükellefin demir ticareti faaliyeti ile iştigal ettiği, 06/09/2012 tarihinde yapılan son yoklamada faaliyet konsunun demir ticareti nakliye ve komisyon olduğu, mükellefin şube ve deposunun olmadığı, stoklarında fazla demir olduğu zaman bölgede bulunan demir depolarının kullanıldığı, işçi çalıştırılmadığı, nakliye aracının olmadığı ve iş yerinin kiralık olduğunun tespit ve beyan edildiği, mükellefin 2009, 2010, 2011 yılı alışları üzerinde yapılan incelemede, bu yıllarda bir kısım alımlarını gerçekleştirdiği mükellefler hakkında tanzim edilmiş Vergi Tekniği Raporlarının bulunduğu, buna göre 2009 yılı alışlarının %17'si, 2010 yılı alışlarının % 62'si ve 2011 yılı alışlarının % 45'inin sahte faturalarla belgelendirildiği, mükellefin 2009, 2010 ve 2011 yılında herhangi bir işçi beyanının olmadığı, KDV matrahlarının çok yüksek olduğu, ...'nun banka hesaplarında yüklü miktarda para hareketlerinin olduğu, ödemelere bakıldığında ise banka hesap dökümlerinden ...'ndan, ... Nakliyat Demir Çelik Ltd. Şti.'ye, ... Nakliyat Demir Çelik Ltd. Şti.'den ... Demir Çelik Ltd. Şti.'ye, ... Demir Çelik Ltd. Şti.'den de İstanbul'da sahte fatura düzenleme fiili işlediği tespit edilen kişi ve firmalar adına (... İnşaat Malz. Met. Hır. San. Tic. Lid. Şti., ... Oto Yedek Parça Madeni Yağ San. Tic, Ltd. Şti. ve ...) ...'ya aynı gün birkaç dakika arayla ödeme yapıldığının tespit edildiği, bu döngüde ... tarafından başlayan ödemelerin birkaç dakika içinde şirketler arasında aktarılarak en son ...tarafından çekildiği, ...'nın şirketlerle bir bağlantısının olmaması ve sadece parayı çekip tanımadığı bir kişiye verdiğini ifade etmesi nedeniyle paranın tekrar Necati Kaya vasıtasıyla ...'na döndüğü, Karabük Emniyet Müdürlüğü tarafından ... Demir Çelik Ltd. Şti. ve ... Nakliyat Demir Çelik Ltd. Şti.'nin evraklarına el koyma işlemi esnasında bu iki şirketin evraklarının bir arada ele geçirilmesi nedeni ile her iki şirket adına da ...'nın işlem yaptığı sonucuna varıldığı, hem faturaların düzenlenmesi hem de alış satış işlemi varmış gibi bankadan havaleler yapılması en sonunda ...'nın ve ...'nın parayı çekmesi bir iki dakikada yapılan tüm bu işlemlerin gerçekten mal hareketinin olmadığını sadece bankada göstermelik para havaleleri yapıldığını gösterdiği, ayrıca şirket merkezinin Karabük olmasına rağmen mal alışlarının tamamının İstanbul'dan yapılmasının ticari icaplara uymadığı tespitlerine yer verilmiştir.
Yukarıda belirtilen tespitlerin bütün halinde değerlendirilmesinden, yoklamalarda şube, depo, işçisi, emtiası, araç ve gereci bulunmadığı, depolama faturalarında belirtilen faturalar ile beyan edilen tutarda emtia alım satımının gerçekleşmesinin ticari icaplarla izah edilemeyeceği, havale/eft lere ilişkin banka hareketleri ile ilgili tespitler, karşıt incelemelerde tespit edilen hususlar dikkate alındığında adı geçen firma tarafından davacı adına düzenlenen faturaların gerçek bir mal veya hizmet karşılığında düzenlenmediği anlaşıldığından kararın bozulması gerekmektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 15/11/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.