5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun’a aykırı davranmak eyleminden dolayı Securitas Güvenlik Hizmetleri A.Ş. hakkında, İstanbul Valiliğinin 12/04/2018 tarihli ve 2018/24 sayılı kararı ile uygulanan 3.000,00 Türk lirası idarî para cezasına karşı yapılan başvurunun reddine dair Bakırköy 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 02/10/2018 tarihli ve 2018/5098 değişik iş sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 21/01/2019 gün ve 94660652-105-34-16955-2018-Kyb sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekinde bulunan dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 30/01/2019 gün ve KYB-2019/9143 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Bakırköy 2. Sulh Ceza Hâkimliğince verilen karar kesin nitelikte olup, itiraza tâbi olmadığı cihetle, anılan karara yönelik itirazın reddine dair Bakırköy 3. Sulh Ceza Hakimliğinin 01/11/2018 tarihli ve 2018/7522 değişik iş sayılı kararının hukuken yok hükmünde olduğu düşünülerek yapılan incelemede;
Dosya kapsamına göre, özel güvenlik hizmeti görevi veren kabahatli şirketin işyerinde yapılan denetimde, Eylül ayı özel güvenlik görevlisi isim listesinde Serdar Eripek isimli özel güvenlik görevlisinin isminin yer almadığı, adı geçen çalışanın 01/09/2017 tarihinden önce işten ayrıldığı değerlendirilerek muteriz şirketin çıkış bildirimini geç yaptırdığından bahisle hakkında idari yaptırım düzenlenmesine karar verilmiş ise de, kabahatli şirket vekilinin 13/06/2018 başvuru dilekçesi ve ekinde sunduğu belgelerde, Serdar Eripek"in işyerlerinde güvenlik görevlisi olarak çalışmakta iken 28/08/2017-30/09/2017 tarihleri arasında ücretsiz izin kullandığı, 01/10/2017 tarihinde görevine gelmesi gerekirken haklı bir sebep belirtmeksizin ve izin almaksızın görevine gelmediği ve 01/10/2017-13/10/2017 tarihleri arasında bu durumun tutanakla tespit edildiği, akabinde ilgili şahsa mazeretini bildirmesi aksi halde iş akdinin fesh edileceğine ilişkin ihtar çekilmesine rağmen görevine başlamadığı ve bu nedenle iş akdinin devamsızlık nedeniyle 13/10/2017 tarihinde fesh edilerek bu durumun 16/10/2017 tarihinde Personel Bildirim Sistemine işlendiğinin anlaşılması karşısında, iş akdi fesh edilerek görevinden ayrıldığı anlaşılan personelin bildiriminin yasal süresinde yapıldığı ve muteriz şirket hakkında düzenlenen idari yaptırım tutanağının usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilmeden, başvurunun kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla, gereği görüşülüp düşünüldü;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği bu nedenle yerinde görüldüğünden, Bakırköy 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 02/10/2018 tarihli ve 2018/5098 değişik iş sayılı kararının,CMK"nun 309/4-d. maddesi uyarınca BOZULMASINA, kabahatli şirket hakkında uygulanan idari yaptırım kararının kaldırılmasına, 09/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.