20. Ceza Dairesi 2017/6546 E. , 2018/1180 K.
"İçtihat Metni"
Yüksek Adalet Bakanlığı"nın 19/09/2017 tarih ve 94660652-105-34-6900-2017 –Kyb sayılı yazısı ile, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçlarından hükümlü ... hakkında Bakırköy 11. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 01/04/2014 tarihli 2014/216 esas ve 2014/508 karar sayılı ve Bakırköy 41. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 22/09/2016 tarihli ve 2016/340 esas ve 2016/510 karar sayılı mahkûmiyet hükümlerinin kanun yararına bozulmasının istenmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 02/10/2017 tarihli ve 2017/54426 sayılı ihbar yazısı ekinde dosyaların Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosyalar incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1-) Sanık hakkında, 03/11/2012 tarihli “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” eyleminden doayı Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 30/11/2012 tarihli ve 2012/15050 sayılı iddianame ile kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonunda, Bakırköy 11. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 04/06/2013 tarihli 2012/263 esas ve 2013/760 sayılı kararı ile; sanığın TCK’nın 191/2,191/3,191/4 maddeleri uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiği, kararın 26/06/2013 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
Kararın infazı sırasında, Bakırköy Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nce sanığa çağrı yazısının tebliğ edildiği, müdürlüğe başvurmaması nedeniyle evrakın kapatılarak C.savcılığına gönderildiği,
Kanun yararına bozmaya konu Bakırköy 11. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 01/04/2014 tarihli 2014/216 esas ve 2014/508 sayılı kararı ile; sanığın TCK’nın 191/1,62, 50/1-a maddeleri uyarınca 6.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın temyiz edilmeden 05/05/2014 tarihinde kesinleştiği,
2-) Sanık hakkında, 17/11/2012 tarihli “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” eyleminden dolayı Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 21/01/2013 tarihli ve 2013/1339 sayılı iddianame ile kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonunda, Bakırköy 7.Sulh Ceza Mahkemesi’nin 06/02/2013 tarihli 2013/90 esas ve 2013/58 sayılı karar ile TCK’nın 191/2, 191/3,191/4,191/5. maddeleri uyarınca sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına kararı verildiği, kararın 06/03/2013 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
Kararın infazı sırasında, Bakırköy Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nce sanığın vaka sorumlusu ile olan görüşmesine katılmayarak yükümlülüğünü ihlal ettiği, bu nedenle uyarıldığı, uyarı yapılmasına karşın müdürlüğe başvurmaması nedeniyle evrakın kapatılarak C.savcılığına gönderildiği,
Bakırköy 7. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 03/03/2014 tarihli 2013/1020 esas ve 2014/228 sayılı kararı ile; sanığın TCK’nın 191/1, 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve CMK’nın 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 5 yıl denetim süresine tabi tutulmasına karar verildiği, kararın itiraz edilmeden 19/03/2014 tarihinde kesinleştiği,
Bakırköy 22. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 12/11/2015 tarihli 2015/100 esas ve 2015/521 sayılı kararı ile 03/02/2015 tarihinde işlediği hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından yargılanarak TCK’nın 142/2-h-1, 168/2 maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis ve TCK’nın 151/1.maddesi uyarınca 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve Bakırköy 7. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2013/1020 esas ve 2014/228 karar sayılı dosyasına ihbarda bulunulmasına karar verildiği, kararın 17/02/2016 tarihinde temyiz edilmeden kesinleştiği,
Kanun yararına bozmaya konu Bakırköy 41. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 22/09/2016 tarihli 2016/340 esas ve 2016/510 sayılı kararı ile; Bakırköy 7. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 03/03/2014 tarihli 2013/1020 esas ve 2014/228 sayılı kararı ile verilen hükmün açıklanarak sanığın 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın istinaf yoluna gidilmeden 26/10/2016 tarihinde kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında,
“1) Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak suçundan sanık ... hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair Bakırköy 11. Sulh Ceza Mahkemesinin 04/06/2013 tarihli ve 2012/263 esas, 2013/760 sayılı kararını müteakip, hükümlünün yapılan tebligata rağmen, yasal süresi içerisinde denetimli serbestlik müdürlüğüne müracaat etmediğinden bahisle yeniden duruşma açılarak yapılan yargılama sonucunda 5237 sayılı Kanunu’nun 191/1, 62 ve 50/1-a maddeleri gereğince 6.000,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair Bakırköy 11. Sulh Ceza Mahkemesinin 01/04/2014 tarihli ve 2014/216 esas, 2014/508 sayılı kararı ile,
2)Sanığın kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 191/2. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin Bakırköy 7. Sulh Ceza Mahkemesinin 06/02/2013 tarihli ve 2013/90 esas, 2013/58 sayılı kararını müteakip, adı geçen sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri yükümlülüklerini uyarıya rağmen ihlal etttiğinden bahisle yeniden duruşma açılarak yapılan yargılama sonucunda 5237 sayılı Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Bakırköy 7. Sulh Ceza Mahkemesinin 03/03/2014 tarihli ve 2013/1020 esas, 2014/228 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, deneme süresi içinde kasıtlı bir suç işlediğinden bahisle yapılan yargılama sonucunda, sanığın 5237 sayılı Kanun"un 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Bakırköy 41. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/09/2016 tarihli ve 2016/340 esas, 2016/510 sayılı kararını,
Kapsayan dosyalar incelendi.
Dosyalar kapsamına göre, sanık hakkında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 30/11/2012 tarihli ve 2012/103849 soruşturma, 2012/42915 esas numaralı iddianamesi ile 03/11/2012 tarihinde meydana gelen olay sebebi ile hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan cezalandırılması talebi ile kamu davası açılmasını müteakip, bu kez 17/11/2012 tarihinde meydana gelen olay nedeni ile aynı sanık hakkında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 21/01/2013 tarihli ve 2013/7624 soruşturma, 2013/3174 esas sayılı iddianamesi ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan cezalandırılması talebi ile kamu davası açılarak, sırasıyla Bakırköy 11. Sulh Ceza Mahkemesinin 2014/216 esas sayılı dosyası, Bakırköy 41. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/340 esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılamalar neticesinde sanığın kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan ayrı ayrı cezalandırılmasına karar verilmiş ise de, hükümlünün her iki eyleminin ilk hukuki kesintiyi oluşturan Bakırköy 11. Sulh Ceza Mahkemesinin 2014/2016 esas sayılı dosyası kapsamında yer alan 30/11/2012 tarihli iddianameden önce olması karşısında, birleştirme kararı verilerek, tek bir uyuşturucu madde kullanmak suçundan mahkumiyet kararı verilip zincirleme suç hükümleri uygulanması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde ayrı ayrı cezalandırılmasına karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”
denilerek, Bakırköy 11. Sulh Ceza Mahkemesi ile Bakırköy 41. Asliye Ceza Mahkemesi"nin belirtilen kararlarının kanun yararına bozulması istenmiştir.
Sanığın, kullanmak için bulundurduğu uyuşturucu madde 03/11/2012 tarihinde ele geçirilmiş, bu suç nedeniyle henüz dava açılmadan önce 17/11/2012 tarihinde sanıkta yine kullanmak için bulundurduğu uyuşturucu madde ele geçirilmiştir. İki suç arasında hukuki kesinti bulunmamaktadır. Sanık her iki suçu, bir suç işleme kararının icrası kapsamında işlemiştir. Başka bir anlatımla zincirleme suç oluşmuştur.
Zincirleme suç söz konusu olduğunda, TCK"nın 43. maddesi uyarınca, daha ağır sonuç doğuran suçtan hüküm kurulması ve diğer suç nedeniyle cezanın artırılması gerekir.
Somut olayda, zincirleme suç oluşturan aynı nitelikteki iki suç nedeniyle farklı mahkemelere iki ayrı dava açılması üzerine, ayrı ayrı mahkûmiyet hükmü kurulması kanuna aykırıdır.
Açıklanan nedenlere göre;
Sanığın, bir suç işleme kararının icrası kapsamında 03/11/2012 ve 17/11/2012 tarihlerinde iki kez "kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma" suçunu işlediği,eylemlerin "zincirleme suç oluşturduğu", birleştirme kararı verilerek, tek bir kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan mahkumiyet kararı verilip zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde ayrı ayrı cezalandırılmasına karar verilmesi kanuna aykırı ve kanun yararına bozma talebi yerinde olduğundan;
Bakırköy 11. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 01/04/2014 tarihli 2014/216 esas ve 2014/508 sayılı kararı ile Bakırköy 41. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 22/09/2016 tarihli 2016/340 esas ve 2016/510 sayılı kararının CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun’un 309.maddesinin 4.fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı’na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine,
28/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.