Tehdit - genel güvenliği kasten tehlikeye sokma - yasak silah taşıma - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2016/3648 Esas 2016/10085 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/3648
Karar No: 2016/10085
Karar Tarihi: 17.05.2016

Tehdit - genel güvenliği kasten tehlikeye sokma - yasak silah taşıma - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2016/3648 Esas 2016/10085 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi, sanığa yüklenen tehdit, genel güvenliği kasten tehlikeye sokma ve yasak silah taşıma suçlarından mahkumiyet kararı verdi. Temyiz isteği reddedilen kararın temyiz denetiminde, savunmaların eksiksiz sergilendiği ve vicdani kanının kesin verilere dayandırıldığı belirtildi. Ancak Anayasa Mahkemesi'nin TCK'nin 53. maddesinin bazı bölümlerini iptal etmesi nedeniyle, Hapis cezası alan kişilerin bazı siyasi haklarının ihlal edilmemesi amacıyla bu kararın uygulanması gerektiği belirtildi. Sonuç olarak, TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin çıkarılması gerektiği belirtilerek, diğer yönleri kanuna uygun bulunan hükümler onaylandı. Detaylı açıklama için TCK'nin 53. maddesi incelenmelidir.
4. Ceza Dairesi         2016/3648 E.  ,  2016/10085 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, genel güvenliği kasten tehlikeye sokma, yasak silah taşıma
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, yapılan incelemede;
Sanığa yükletilen tehdit, genel güvenliği kasten tehlikeye sokma ve yasak silah taşıma eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu ögelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı; böylece olaylara ilişkin sorunlarda gerekçenin yeterli bulunduğu;
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunlarda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde yer alan “ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibaresinin iptaline karar verilmiş, ayrıca aynı bentte yer alan “seçme ve seçilme” ehliyetleri ile ilgili olarak da, hükümlünün, hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakılması uygulamasını engelleyici nitelikte iptal kararları verilmiş olması ve doğan boşluk nedeniyle bu hususta yeni bir yasal düzenleme yapılması ihtiyacının ortaya çıkması karşısında, yerel mahkeme hükmünde bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakmaya ilişkin uygulamanın dayanaksız kalması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ..."ın temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye kısmen uygun olarak, TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımdan (b) ibaresinin çıkartılarak DÜZELTİLMESİNE ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükümlerin bu bağlamda ONANMASI, suretiyle 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca davanın esasına, 17/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.