20. Ceza Dairesi 2017/6480 E. , 2018/1178 K.
"İçtihat Metni"
Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma" suçundan sanık ...’nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 31/3 ve 62/1.maddeleri uyarınca 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun’un 191/2.maddesi uyarınca hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin Batman Ağır Ceza Mahkemesi’nin 15/07/2010 tarihli ve 2010/75 esas, 2010/181 sayılı kararının kanun yararına bozulması talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 02/10/2017 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
İncelenen dosyadan;
1-Batman Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturma sonucunda yaşı küçük sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 188/3 ve 31/3 .maddeleri uyarınca kamu davası açıldığı, sanığın eyleminin ““kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma" suçunu oluşturduğu kabul edilerek Batman Ağır Ceza Mahkemesi’nin 15/07/2010 tarihli ve 2010/75 esas, 2010/181 sayılı kararı ile sanık ...’nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 31/3 ve 62/1.maddeleri uyarınca 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun’un 191/2.maddesi uyarınca hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği,
2-Sanık hakkındaki tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında, sanığın yükümlülük ihlalinde bulunması ve tedbirin gereklerine uygun davranmaması nedeniyle, Batman Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nce evrakın kapatılarak Batman Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildiği,
3- Batman Ağır Ceza Mahkemesi’nin 17/04/2012 tarihli ve 2012/29 esas, 2012/100 sayılı kararı ile sanık hakkındaki 6 ay 20 gün hapis cezasının aynen infazına karar verildiği, kararın 24/04/2012 tarihinde kesinleştiği,
4- Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nce 14/11/2016 tarihinde Batman Ağır Ceza Mahkemesi’nin 17/04/2012 tarihli ve 2012/29 esas, 2012/100 sayılı aynen infaza ilişkin kararının kanun yararına bozulmasının talep edildiği, Yargıtay 10.Ceza Dairesi’nin 22/06/2017 tarihli, 2016/3457 esas ve 2017/3043 karar sayılı ilamıyla; “…aynen infaz kararının, infaz koşullarının oluşup oluşmadığından ibaret inceleme ile verilmiş olması ve bu kararla kesinleşmiş hükmün içeriğindeki aykırılıkların düzeltilmesi olanağının bulunmaması karşısında, kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırıma çevrilmesi gerektiğine ilişkin kanun yararına bozma talebinin 15/07/2010 tarihli mahkumiyet kararına yönelik olması gerekeceğinden Batman Ağır Ceza Mahkemesi’nin 15/07/2010 tarihli 2010/75 esas ve 2010/181 sayılı kararına karşı kanun yararına bozma isteğinde bulunulup bulunulmayacağının takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine” karar verildiği,
Anlaşılmıştır.
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alıp kabul etmek veya bulundurmak suçundan suça sürüklenen çocuk ..."nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 31/3 ve 62/1. maddeleri uyarınca 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun’un 191/2. maddesi uyarınca hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair Batman Ağır Ceza Mahkemesi"nin 15/07/2010 tarihli ve 2010/75 esas, 2010/181 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Batman Ağır Ceza Mahkemesi"nin 15/07/2010 tarihli ve 2010/75 esas, 2010/181 sayılı kararının kanun yararına bozulması halinde, işbu karara istinaden verilen Batman Ağır Ceza Mahkemesinin 17/04/2012 tarihli ve 2012/29 esas, 2012/100 sayılı kararın infaz kabiliyetinin bulunmayacağı değerlendirilerek yapılan incelemede;
Dosya kapsamında bulunan adlî sicil kaydına göre, suç tarihinden önce hapis cezasına ilişkin hükümlülüğü bulunmayan ve suç tarihinde 18 yaşından küçük olan sanık hakkında tayin olunan kısa süreli hapis cezasının, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50/3. maddesindeki “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir” hükmü uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Batman Ağır Ceza Mahkemesi’nin 15/07/2010 tarihli ve 2010/75 esas, 2010/181 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
Yapılan incelemede;
6572 sayılı Kanun ile değişik Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesi hükmü ile 27/01/2017 tarih ve 29961 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 20/01/2017 tarih ve 2017/1 sayılı kararında Yargıtay Ceza Daireleri İş Bölümü Ortak Hükümler II/A (4)"de yer alan "Ceza Daireleri yürürlük tarihinden önce kendisine gelen ve daha önceden gelip de bozma ya da her ne suretle olursa olsun daire dışına gönderilen işleri sonuçlandırır" hükmüne göre, dosyayı inceleme görevi Yüksek 10. Ceza Dairesi"ne ait olmakla Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın ilgili Daireye gönderilmesine, 28/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.