MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, yıllık izin ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
Davacı vekili; davacının, davalı ... Bakanlığına bağlı ... Devlet Hastanesinde değişik alt işverenlere bağlı olarak çalıştığını, yaşlılık aylığına hak kazandığından işten ayrıldığını, tazminat ve alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının faizleriyle birlikte davalılardan tahsilini istemiştir.
Davalı ... vekili; zamanaşımı ve yargı yolu itirazında bulunarak, davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunmadığını, Bakanlığın ihale makam olduğunu bu nedenle Bakanlığa husumet yöneltilemeyeceğini belirterek davanın usulden ve esastan reddini talep etlmiştir.
Mahkemece, davacının, davalı Bakanlığa bağlı ... Devlet Hastanesinde değişen yüklenici şirketlere bağlı olarak zincirleme sözleşmeler ile 13.07.2000-31.12.2003 tarihleri arasında ve 01.05.2004-03.05.2010 tarihleri arasında aralıksız çalıştığı, işin niteliğine ve çalışma süresine göre hizmet sözleşmesinin belirsiz süreli olduğu, davalı Bakanlık ile dava dışı şirketler arasında arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğu, iş sözleşmesinin emeklilik nedeniyle sona erdiği, davacının kıdem tazminatına hak kazandığı, yıllık izin ücreti alacağı olduğu, fazla çalışma yaptığı, ulusal bayram genel tatillerde çalıştığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosyanın içeriğinden, davacının, 06.05.2011 tarihli ihtarname ile özetle, “emekli olarak işten ayrıldığını, alacak ve tazminatlarının ödenmediğini, yükleniciler ile ... arasındaki ilişkinin asıl işveren-alt işveren ilişkisi olduğunu, Bakanlığının asıl işveren olması nedeniyle davacının işçilik hak ve alacaklarından alt işverenlerle birlikte sorumlu olduğunu belirtilerek, ihtarnamenin tebliğinden itibaren (3) üç günlük süre içerisinde davacının 20.000 TL kıdem tazminatı, 5.000 TL ihbar tazminatı, 15.000 TL ücretli izin alacağı, 20.000 TL fazla çalışma ücreti, 5.000 TL genel tatil ücreti alacakları toplamı 65.000 TL işçilik hak ve alacağının faizleriyle birlikte banka hesabına yatırılmasını,aksi halde hak ve alacaklannın tahsili için dava açılacağını,” bildirdiği, ihtarnamenin davalıya 09.05.2011 tarihinde tebliğ edildiği, davalının belirtilen alacaklar yönünden 12.05.2011 tarihinde temmerrüde düşürüldüğü anlaşılmıştır.
Mahkemece, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarına temerrüd tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken hatalı yorum ile dava ve ıslah tarihlerinden itibaren faize hükmedilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının ikinci, üçüncü, dördüncü bendlerinin silinerek yerine;
“2-Davacının 1.809,00 TL. net yıllık izin ücreti alacağının 12.05.2011 temerrüd tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte,
3-Davacının 1.441,51 TL net fazla mesai alacağından takdiren %10 oranında indirim yapılarak hesaplanan 1.297,35 TL net fazla mesai ücretinin 12.05.2011 temerrüd tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte,
4-Davacının 330,89 TL. net ulusal bayram ve genel tatil çalışma ücreti alacaklarının 12.05.2011 temerrüd tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davacıya yükletilmesine, 16.04.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.