Abaküs Yazılım
20. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/6479
Karar No: 2018/1177
Karar Tarihi: 28.02.2018

Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2017/6479 Esas 2018/1177 Karar Sayılı İlamı

20. Ceza Dairesi         2017/6479 E.  ,  2018/1177 K.

    "İçtihat Metni"


    Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki, Antalya (Kapatılan) 7. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 07/03/2014 tarihli, 2013/822 esas ve 2014/188 sayılı mahkumiyet kararının kanun yararına bozulması talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 02/10/2017 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    İncelenen dosyadan;
    1-Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkında Antalya (Kapatılan) 7.Sulh Ceza Mahkemesi’nin 11/06/2013 tarihli 2013/41 esas ve 2013/617 sayılı kararı ile TCK 191/2,191/3,191/4. maddeleri uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararı verildiği, sanığın yüzüne karşı verilen bu kararın itiraz edilmeden 02/07/2013 tarihinde kesinleştirilerek infazı için Antalya Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’ne gönderildiği,
    2-Antalya Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nün 21/08/2013 tarihli çağrı yazısının 04/09/2013 tarihinde sanığa tebliğ edildiği, 10 günlük süre içerisinde müdürlüğe başvurmaması nedeniyle evrakın kapatılarak Antalya C.Başavcılığı’na gönderildiği,
    3-Antalya (Kapatılan) 7. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 07/03.2014 tarihli 2013/822 esas ve 2014/188 sayılı kararı ile TCK’nın 191/1,62/1,53. maddeleri uyarınca sanığın 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve CMK.nın 231.maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, CMK.nın 231/8.md.uyarınca herhangi bir yükümlülük yüklenmeksizin 5 yıl denetim süresine tabi tutulmasına karar verildiği, kararın 14/04/2014 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
    4-Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 10/09/2015 tarihli 2015/247 esas ve 2015/307 sayılı kararı ile, sanığın 02/03/2015 tarihinde işlediği “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan TCK’nın 188/3,188/4 ve 62. maddeleri uyarınca 12 yıl 6 ay hapis ve 100 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı veren Antalya (Kapatılan) 7. Sulh Ceza Mahkemesi’ne ihbarda bulunulmasına karar verildiği, kararın Yargıtay 10.Ceza Dairesi’nin 2015/5901 esas ve 2016/832 sayılı ilamı ile düzeltilerek onandığı ve 16/03/2016 tarihinde kesinleştiği,
    5-İhbar üzerine dosyayı ele alan Antalya 29.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 09/12/2016 tarihli 2016/482 esas ve 2016/161 sayılı kararı ile; “sanığın atılı suçu başka suçtan verilen tedavi ve denetim kararının infazı sırasında işlemediği anlaşıldığından sanık hakkında yeniden zorunlu olarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar vermek gerekmiştir” gerekçesiyle sanığın daha lehine olan 6545 sayılı Kanun’dan önceki düzenlemeye göre TCK’nın 191/1,62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 5320 sayılı Kanunun geçici 7. maddesi gereğince zorunlu olarak CMK 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, CMK’nın 231/8.md.uyarınca yükümlülük yüklenmeksizin 5 yıl süreyle denetim süresine tabi tutulmasına karar verildiği,
    6-Antalya C.Başsavcılığı’nca 03/01/2017 tarihinde; “…sanık hakkında bu suç nedeniyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanmış olduğundan 6545 sayılı Kanun ile değiştirilen TCK’nın 191 ve 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası kapsamında olmadığı, hükmün açıklanmasının geri bırakılması yönünden CMK’nın 231. maddesindeki şartların değerlendirilmesi gerektiği, sanık hakkında daha önce aynı suçtan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği,denetim süresinde kasti bir suçtan yargılanıp mahkum olduğu, buna göre CMK’nın 231/11. maddesi uyarınca hakkındaki hükmün açıklanmasına karar verilmesi gerekirken ikinci kez atıfet kuralı uygulanarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır” gerekçesiyle Antalya 29. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 09/12/2016 tarihli 2016/482 esas ve 2016/161 sayılı kararına itiraz edildiği,
    7-İtirazı inceleyen Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 31/01/2017 tarihli 2017/88 Değişik iş sayılı kararı ile; “sanık hakkında daha önce aynı suçtan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği, denetim süresinde kasti bir suçtan yargılanıp mahkum olduğu ve CMK’nın 231/11. maddesi uyarınca hakkındaki hükmün açıklanmasına karar verilmesi gerekirken ikinci kez hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği” gerekçesiyle C.savcısının itirazı yerinde görülerek itirazın kabulüne, Antalya 29. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 09/12/2016 tarihli 2016/482 esas ve 2016/161 sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın KALDIRILMASINA; kesin olarak karar verildiği,
    8-Antalya 29.Asliye Ceza Mahkemesince, itiraz mercii Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 31/01/2017 tarihli 2017/88 Değişik iş sayılı kararının kanun yararına bozma yoluna gidilmesini talep ettiği, Antalya C.Başsavcılığı’nca Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 31/01/2017 tarihli 2017/88 Değişik iş sayılı kararın kanun yararına bozulması gerektiği görüşüyle fezleke düzenlediği anlaşılmıştır.
    Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında;
    “Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan sanık ... hakkında 5560 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına dair Antalya (kapatılan) 7. Sulh Ceza Mahkemesinin 11/06/2013 tarihli ve 2013/41 esas, 2013/617 sayılı kararının infazı sırasında, hükümlünün yapılan tebligata rağmen, yasal süresi içerisinde denetimli serbestlik müdürlüğüne müracaat etmediğinden bahisle infaz kayıtları kapatılarak bildirimde bulunulması üzerine, 5237 sayılı Kanun’un 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Antalya (kapatılan) 7. Sulh Ceza Mahkemesinin 07/03/2014 tarihli ve 2013/822 esas, 2014/188 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    Antalya (kapatılan) 7. Sulh Ceza Mahkemesinin 07/03/2014 tarihli kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın deneme süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlediğinden bahisle 6545 sayılı Kanun ile değişiklikten önceki 5237 sayılı Kanun’un 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanık hakkında aynı suçtan açılmış başka dava bulunmadığı ve sanığın bu suçu daha önceden işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemediği gerekçesiyle, 6545 sayılı Kanun"un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddesi gereğince zorunlu olarak sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Antalya 29. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/12/2016 tarihli ve 2016/482 esas, 2016/161 sayılı kararı ile karara karşı savcılık tarafından yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 14/02/2017 tarihli ve 2017/190 değişik iş sayılı kararının, Antalya (kapatılan) 7. Sulh Ceza Mahkemesinin 07/03/2014 tarihli kararının kanun yararına bozulması halinde infaz kabiliyetinin bulunmayacağı değerlendirilerek yapılan incelemede;
    Dosya kapsamına göre, sanık hakkında 5560 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin uygulanması kararı verildiği ve 191/4. maddesi uyarınca bir yıl denetimli serbestlik süresi belirlendiği, Antalya Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından denetimli serbestlik tedbirinin infazı için sanığa gönderilen çağrı kağıdının 21/08/2013 tarihinde tebliğ edildiği, sanığın 10 günlük süre içerisinde müracaat etmediğinden bahisle Antalya Denetimli Serbestlik Müdürlüğü İnfaz İşlemleri Değerlendirme Komisyonunun 08/10/2013 tarihli ve 2478 sayılı kararı ile hakkındaki denetimli serbestlik infaz dosyasının kapatılmasına karar verilmiş ise de,
    Sanığa 10 gün içinde denetimli serbestlik müdürlüğüne başvurması gerektiği uyarısını içeren tebligat yapılmasına rağmen başvuruda bulunmadığı anlaşılmakla birlikte, sanığın kendisine yüklenen yükümlülüklere veya tedavinin gereklerine uygun davranmamakta "ısrar" ettiğinin kabul edilebilmesi için "önceki tebligat gereğince başvuruda bulunmadığı, bu tebligat üzerine öngörülen süre içinde de başvurmaması halinde yükümlülüklere ve tedavinin gereklerine uymamakta "ısrar etmiş sayılacağı" uyarısı ile yeniden tebligat yapılması, bu tebligata rağmen de başvuruda bulunmadığı takdirde sanığın yükümlülük ihlalinden söz edileceği, somut olayda hükümlünün Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce çıkartılan davet yazısına 10 gün içinde icabet etmemesinin tek başına ısrar olarak değerlendirilemeyeceği, bu haliyle yasal süresi içerisinde denetimli serbestlik müdürlüğüne müracaat etmediğinden bahisle yapılan yargılamada yükümlülük ihlali bulunmadığından infazın kaldığı yerden devamına dair karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek, Antalya (Kapatılan) 7. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 07/03/2014 tarihli, 2013/822 esas ve 2014/188 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
    Antalya 29. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 09/12/2016 tarihli ve 2016/482 esas, 2016/161 sayılı kararı ile karara karşı savcılık tarafından yapılan itirazın kabulüne ilişkin mercii Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 31/01/2017 tarihli 2017/88 Değişik iş sayılı kararının, Antalya (Kapatılan) 7. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 07/03/2014 tarihli kararının kanun yararına bozulması halinde infaz kabiliyetinin bulunmayacağı değerlendirilerek yapılan incelemede;
    Sanığa, 10 gün içinde Antalya Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’ne başvurması gerektiği uyarısını içeren çağrı kağıdının usule uygun şekilde tebliğ edildiği, sanığın müdürlüğe başvuruda bulunmadığı, ancak, sanığın kendisine yüklenen yükümlülüklere veya tedavinin gereklerine uygun davranmamakta "ısrar" ettiğinin kabul edilebilmesi için "önceki tebligat gereğince başvuruda bulunmadığı, bu tebligat üzerine öngörülen süre içinde de başvurmaması halinde yükümlülüklere ve tedavinin gereklerine uymamakta "ısrar etmiş sayılacağı" uyarısı ile yeniden tebligat yapılması, bu tebligata karşın başvuruda bulunmaması halinde sanığın yükümlülük ihlalinden söz edileceği, somut olayda hükümlünün Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nce çıkarılan çağrı yazısına karşın 10 gün içinde Müdürlüğe başvurmamasının tek başına ısrar olarak değerlendirilemeyeceği, bu nedenle, sanığın süresi içerisinde denetimli serbestlik müdürlüğüne başvuruda bulunmadığı gerekçesiyle yapılan yargılamada; “yükümlülük ihlali bulunmadığından infazın kaldığı yerden devamına ilişkin karar” verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesi,
    Kanuna aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerinde görüldüğünden; Antalya (Kapatılan) 7.Sulh Ceza Mahkemesi’nin 07/03/2014 tarihli ve 2013/822 esas, 2014/188 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine,
    28/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi