13. Ceza Dairesi Esas No: 2018/9589 Karar No: 2019/4810 Karar Tarihi: 26.03.2019
Hırsızlık - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2018/9589 Esas 2019/4810 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir hırsızlık suçundan sanığın mahkum edilmesine karar vermiştir. Ancak, müştekinin suça konu telefonunu sanığa işyeri içinde mi yoksa dışında mı verdiği tam olarak netleştirilemediği için, bu durumun tespit edilmemesi hatalı bulunmuştur. Ayrıca, hırsızlık suçunun uzlaşma kapsamına alındığına dikkat çekilmiş ve bu durumda, sanığın hukuki durumunun uzlaştırma sonuçlarına göre yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda, TCK'nın 141/1. maddesi de açıklandığından bu madde, \"Hırsızlık\" suçunu tanımlar. Ayrıca, 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 34. maddesiyle değişiklik yapılan 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan madde de belirtilerek, suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklıysa, failin lehine olan kanunun uygulanacağına dair bir hüküm aktarılmıştır.
13. Ceza Dairesi 2018/9589 E. , 2019/4810 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Müştekinin suça konu telefonu sanığa işyeri içerisinde mi yoksa işyeri dışarısında mı verdiğinin dosya kapsamından net olarak anlaşılamaması karşısında; müştekinin suça konu telefonu sanığa verdiği yerin duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilerek, işyeri ve eklentileri içerisinde teslim etmiş olması halinde sanığın eyleminin TCK’nın 142/1-b. maddesindeki suçu oluşturacağı, işyeri ve eklentileri dışarısında teslim etmiş olması halinde ise sanığın eyleminin TCK’nın 141/1. maddesindeki suçu oluşturacağından, bu hususlar tespit edilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kabule göre de; 2-Hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nın 141. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca; ""Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur."" hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK"un 326/son. maddesi gereği sanığın ceza süresi yönünden kazanılmış hakkının gözetilmesine, 26.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.