3. Ceza Dairesi 2019/1854 E. , 2019/10382 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyete dair
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Hükmün açıklanmasına neden olan 5237 sayılı TCK"nin 141/1. maddesinde tanımlanan hırsızlık suçunun, hükümden sonra 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nin 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma kapsamına alınmış olması gözetilerek, mahkemesince uzlaştırma yapılıp yapılmadığı araştırılarak, anılan suç yönünden uzlaştırma işleminin olumlu sonuçlanmış olması durumunda, sanığın denetim süresinde işlediği başkaca kasıtlı suçlardan mahkum olup olmadığı tespit edilip sonucuna göre, açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanıp açıklanmayacağının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2) Gerekçeli karar başlığında mağdur ....’in adı ve soyadının yazılmaması suretiyle 5271 sayılı CMK"nin 232/2-b maddesine aykırı davranılması,
3) Kasten yaralama suçlarından hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen sanığın, denetim süresi içinde kasıtlı suç işlemesi nedeniyle 5271 sayılı CMK"nin 231/11. maddesi uyarınca hakkındaki hükmün açıklanması sırasında sanık hakkında infaz edilecek hüküm, kurulan yeni hüküm olacağından kararın dayandığı tüm delillerin, bu delillere göre ulaşılan sonuçların, iddia, savunma, tanık anlatımları ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanığın eyleminin ve yüklenen suçun unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi gerekçeyle hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması ve bu şekilde cezanın şahsileştirilmesi gerektiği nazara alınmadan, yazılı şekilde gerekçesiz hüküm kurulmak suretiyle Anayasa"nın 141, CMK"nin 34, 223 ve 230. maddelerine aykırı davranılması,
Kabul ve uygulamaya göre,
4) Mağdur Mustafa’yı 5237 sayılı TCK’nin 6/1-f maddesi uyarınca silahtan sayılan bıçakla hayati tehlike geçirecek nitelikte yaralaması nedeniyle sanığın TCK’nin 86/1, 86/3-e ve 87/1-d maddeleri uyarınca verilen cezasının, TCK’nin 87/1-son maddesi uyarınca 5 yıl hapis cezasından az olamayacağı gözetilmeksizin, 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi suretiyle sanığa eksik ceza tayini,
5) Sanığa ek savunma hakkı verilmeden, iddianamede yazılı bulunmayan cezayı artıran 5237 sayılı TCK"nin 87/1-d,son maddesinin uygulanması suretiyle 5271 sayılı CMK"nin 226. maddesine aykırı davranılması,
6) Sanığın 23.12.2008 tarihli duruşmada alınan savunmasında, bıçağı mağdura önce kendisinin salladığını kabul etmesine ve mağdurun da bıçağı önce sanık ...’nın sallaması üzerine yaralandığını beyan etmesine rağmen, sanık hakkında yanlış gerekçe ile TCK’nin 29. maddesi uyarınca haksız tahrik nedeniyle indirim yapılması suretiyle sanığa eksik ceza tayini,
7) Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkum edilen sanığın, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edildiği hususu da nazara alınarak bu maddede belirtilen belirli haklardan yoksun bırakılması gerektiğinin gözetilmemesi,
8) Silifke 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 09.04.2013 tarih ve 2013/277 D. İş sayılı kararı ile sanığın temyize konu dosyada tutuklulukta kaldığı sürelerin bir başka mahkumiyet hükmünden mahsubuna karar verilmiş olması karşısında, mükerrer mahsuba karar verilmemesi gerekirken, uygulama maddesi olan TCK’nin 63. maddesi de gösterilmeksizin, sanığın tutuklulukta kaldığı sürenin temyize konu cezasından mahsubuna karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerle, 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, CMUK’un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 14.05.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.