12. Ceza Dairesi 2019/6156 E. , 2020/4337 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK"nın 89/4, 62/1, 50/1-a, 52/2,4, 53/6. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın idaresindeki araçla yerleşim içi yerde kontrolsüz kavşağa girdiği sırada, sağdaki sokaktan gelerek kavşağa giren katılan ..."un idaresindeki araçla çarpışması neticesinde, katılan ... ve aracındaki katılanların yaralandığı, katılan ... ve ..."ın hayati tehlike geçirecek ve vücudunda kemik kırığı meydana gelecek şekilde, katılan ..."nin vücudunda kemik kırığı meydana gelecek şekilde, katılanlar ...., .... ve ...."in ise basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralandıkları olayda, kavşakta sağdan gelen araca geçiş önceliği vermediğinden asli kusurlu olan sanığın mahkumiyetine ilişkin yerel mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre katılanlar vekilinin kararın usul ve yasaya aykırı olduğu, cezanın az olduğu, cezanın adli paraya çevrilmemesi gerektiği, sanığın hızını düşürmeden süratli bir şekilde kavşağa girmesi nedeniyle bilinçli taksirle hareket ettiğine ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 07.07.2009 tarih ve 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. maddesinin (g) bendinde yer alan "failin güttüğü amaç ve saiki" gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi,
2-Sanık hakkında hükmedilen uzun süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken uygulanan Kanun maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine ve adli para cezasının belirlenmesine esas alınan tam gün sayısının gösterilmemesi suretiyle TCK"nın 52/3. maddesine aykırı hareket edilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden sanığa verilen temel cezanın belirlenmesinde gösterilen diğer gerekçeler yasal ve yeterli olduğundan, hükmün 1. fıkrasında yer alan “sanığın güttüğü amaç ve saiki” ibarelerinin hükümden çıkartılması; yine hükmün 4. fıkrası çıkarılarak yerine "Sanığa verilen 1 yıl 8 ay hapis cezasının sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu ve suçun işlenmesindeki özellikler nazara alınarak TCK"nın 50/4. maddesi yollamasıyla 50/1-a. maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesine; TCK"nın 52/3. maddesi gereğince adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının 605 tam gün olarak belirlenmesine, TCK"nun 52/2. maddesi gereğince sanığın ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurularak bir gün karşılığı adli para cezasının takdiren 20 TL hesabıyla 12.100 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına" ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 08/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.