Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/3755
Karar No: 2011/1369

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2009/3755 Esas 2011/1369 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı işçi, kıdem tazminatının ödetilmesi talebiyle dava açmış, ancak yerel mahkeme davayı reddetmiştir. Davacının temyiz başvurusu üzerine yapılan incelemede, yemin delilinin uygulaması ve öğretisi hakkında bilgi verilmiştir. Kesin yemin ve resen yemin olarak ikiye ayrılan yemin delilinin yasal düzenlemeleri açıklanmıştır. Kesin yeminin, ispat yükü kendisine düşen tarafın davanın halline etkili bir vakıanın ispatı için diğer tarafa teklif ettiği yemin olduğu belirtilmiştir. Hakimin teklif ettiği tamamlayıcı yemin ise, iddia olunan hususun kesin delillerle ispat edilememiş olması ve iddia olunan hususun ispatı için gösterilen delillerin hakimi ikna edememesi koşullarının birlikte gerçekleşmesi gerektiği ifade edilmiştir. Tüzel kişilerin taraf olduğu davalarda tüzel kişiye teklif edilen yemin, tüzel kişinin yetkili organı tarafından eda edilir. Davacı işçinin dava dilekçesinde yemin deliline dayandığı ve davalıya yemin metni tebliğ edildiği ifade edilmiştir. Dosyada çok sayıda ve çelişkili belgenin bulunması nedeniyle davacının asil durumuyla ilgili sorular sormalıd
9. Hukuk Dairesi         2009/3755 E.  ,  2011/1369 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA :Davacı, kıdem tazminatının ödetilmesine karar verilmesini
    istemiştir.
    Yerel mahkeme, davayı reddetmiştir.
    Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Medeni Usul Hukukumuzda yemin delili kesin delil niteliğinde olup; uygulama ve öğreti de iki başlık halinde ele alınmaktadır. Bunlardan birisi taraf yemini (Kesin yemin), diğeri de resen yemin (hakimin teklif ettiği tamamlayıcı yemin) dir.
    Kesin yemin, ispat yükü kendisine düşen tarafın davanın halline etkili bir vakıanın ispatı için diğer tarafa teklif ettiği yemin olup, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 344 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Yemin teklif edecek taraf, ispat yükü kendisine düşen fakat iddiasını veya savunmasını ispat edememiş olan taraftır.
    Hakimin teklif ettiği tamamlayıcı yemin ise 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 356.maddesinde düzenlenmiş olup; maddede yer alan "iddia olunan hususun kesin delillerle ispat edilememiş olması" ve "iddia olunan hususun ispatı için gösterilen delillerin hüküm verilebilecek derecede hakimi ikna edememesi" koşullarının birlikte gerçekleşmesi gerektiği kabul edilmektedir.
    Yine, Aynı Kanunun 195 ve devamı maddelerinde esasa cevap düzenlenmiş olup; davalının varsa karşı delillerini bildirmesi gereği, 200.maddede 179. ve 180.maddelere atıfla açıkça belirtilmiştir.
    Yeri gelmişken belirtilmelidir ki, mahkemece yemin teklif etme hakkının hatırlatılması ancak ispat yükü kendisine düşen tarafın yemin deliline başvuru hakkının varlığı ile mümkündür. Yasal olarak kullanılma hakkı bulunmayan bir hakkın varlığının mahkemece hatırlatılması da düşünülemez. Yemin deliline dayanılabilmesi de ancak, ya tarafların delil listelerinde açıkça bu delile dayanmaları veya davacının dava dilekçesinde, davalının da cevap dilekçesinde yemin deliline dayanmaları veya uygulamada kabul edildiği şekliyle sair deliller ifadesine yer vermeleri ile olanaklıdır(20.10.2008 gün ve 2007/29532 Esas, 2008/27966 Karar sayılı ilamı).
    Tüzel kişilerin taraf olduğu davalarda tüzel kişiye teklif edilen yemin, tüzel kişinin yetkili organı tarafından eda edilir. Bu temsilci, yemin konusu işlemin yapıldığı tarihteki değil, yemin teklif edildiği zamandaki temsilcidir. Ayrıca, birlikte temsil söz konusu olduğu takdirde yeminin bağlayıcı olabilmesi için birlikte temsile yetkili kişilerin tamamının da yemin etmesi zorunludur.
    İspat külfeti kendisinde olmayan tarafın karşı tarafa yönelttiği yemin hukuki sonuç doğurmaz.
    Somut olayda; ... isimli davacı işçi, işyeri Yönetim Kurulu Başkanı...’ın, aslını sonradan işyerince istenmesi üzerine gönderdiği ancak dosyaya fotokopisini ibraz ettiği bir kağıda“ ... Bey kıdem tazminatı ödeyin” yazarak imzalayıp kendisine verdiğini, muhasebeye götürdüğünü, burada birtakım belgeler imzalıtalarak, birkaç gün sonra arayacaklarını bildirdiklerini ve bunun üzerine işten ayrıldığını iddia etmektedir.Davacı dava dilekçesinde yemin deliline dayanmış, davalıya da yemin metni tebliğ edilmiştir.
    Dosyada tamamı 6.6.2007 tarihli, farklı el yazısı ile yazılmış, farklı nedene dayanan iki adet ve diğeri de daktilo ile yazılmış üç adet istifa, yine aynı tarihli “..aktimin ilgili kanun hükümlerine uygun olarak feshedilmesi üzerine....” ifadeleri bulunan bir ibraname ile yine aynı tarihli İşten Ayrılma Belgeside bulunmaktadır.Bu kadar fazla ve çelişkili belge bulunması olağan değildir. Davacı asile bu durumlar sorulmalıdır.
    Mevcut delil durumu karşısında ıspat yükü kendisinde olan davacının dayandığı yemin delilinin gereği yerine getirilmeden, davacının iddiası olağan akışa aykırı bulunarak, işyerinden istifa ederek ayrıldığı gerekçesi ile kıdem tazminatı isteğinin reddine karar verilmesi hatalıdır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,30.01.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.














    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi