13. Hukuk Dairesi 2015/41690 E. , 2018/4749 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalılardan 2009 yılında 2009 model .... marka Dizel .... plakalı aracı 5.000,00 TL si peşin ödenmek suretiyle 29.000,00 TL"ye satın aldığını, ödeme takvimi yapıldığını, faizler ile birlikte 37.250,00 TL toplam ödeme yapılacağının düzenlendiğini, bir kısım ödemeleri yaptığını, ancak davalılara yapılan ödemeler karşılığı olan senetlerin tarafına iade edilmediğini, bu sebeple bakiye senetleri ödemediğini, davalıların ... 2.İcra Müdürlüğü’nün 2010/3301 esas sayılı dosyası ile araç üzerine haciz koydurduğunu, aracın başkasına satışının gerçekleştiğini, senetleri istemesine rağmen davalıların yanaşmadığını, ödediği senetler tutarında davalılar hakkında .... İcra Müdürlüğü’nün 2012/1633 esas sayılı dosyası ile 19.900,00 TL asıl alacak ve 4.029,00 TL işlemiş faizleri ile birlikte ilamsız takip yaptığını, davalıların icra takibine itiraz ettiklerini, takibin durduğunu belirterek davalıların itirazının iptalini ve icranın devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacının davasının davalı ... Petrol Ürünleri Tur. San. Tic. Ltd. Şti. açısından husumet yönünden reddine, davacının davasının davalı .... yönünden kısmen kabulü ile davacının davalıdan 14.145,00 TL alacaklı olduğunun tespiti ile davalının Körfez/... İcra Müdürlüğü"nün 2012/1633 esas sayılı dosyasına yaptığı vaki itirazın iptali ile takibin 14.145,00 TL üzerinden devamına (fazlaya ilişkin istemin reddine), 14.145,00 TL alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 2009/19-109 Esas ve 2009/123 Karar sayılı ilamında değinildiği üzere, 10.04.1992 tarih, 1991-7 Esas 1992-4 Karar Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince, hâkimin tefhim etmiş olduğu kısa kararla gerekçeli karar uyum içinde olmalıdır. Yargı erkinin görev ve yetkisi, Anayasa ile yasaları amaçlarına uygun olarak yorumlayıp uygulamak, keza İçtihadı Birleştirme Kararlarının bağlayıcılığını gözetmekten ibarettir. Kısa kararla gerekçeli karar ve hüküm arasındaki çelişkiye cevaz verilmemesinin amacı, kamunun mahkemelere olan güveninin sarsılmamasına yöneliktir. Tefhim edilen hüküm başka, gerekçeli karardaki hüküm veya gerekçe başka ise bu durumun mahkemelere olan güveni sarsacağı tartışmasızdır.
Öyle ki, İçtihadı Birleştirme Kararında bu konuya çok büyük bir önem verilmiş, çelişkinin varlığı tespit edildiği takdirde, başka hiçbir incelemeye gerek görülmeksizin ve tarafların bu konuyu temyiz sebebi yapıp yapmadıklarına bakılmaksızın kararın salt bu nedenle bozulması gerektiğine işaret edilmiştir. Ayrıca, 6100 sayılı HMK 294 ve 297 maddelerinde hüküm fıkrasında nelerin yer alacağı açıklanmış; 6100 sayılı HMK 297/son maddesi gereğince; hükümde, tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerinin yer alacağı belirtildikten sonra, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekli olduğu belirtilmiş yine anılan kanunun 298/2.maddesi gereğince de; gerekçeli kararın, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı belirtilmiştir.
Temyize konu davada, gerekçeli kararın hüküm kısmında "Davacının davasının davalı ... Petrol Ürünleri Tur. San. Tic. Ltd. Şti. açısından husumet yönünden reddine, davacının davasının davalı Öztatlı yönünden kısmen kabulü ile davacının davalıdan 14.145,00 TL alacaklı olduğunun tespiti ile davalının .... /... İcra Müdürlüğü"nün 2012/1633 esas sayılı dosyasına yaptığı vaki itirazın iptali ile takibin 14.145,00 TL üzerinden devamına ( fazlaya ilişkin istemin reddine), 14.145,00 TL alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına" şeklinde hüküm kurulmasına rağmen gerekçede, ayrıca davacının davalı .... yönünden başlattığı takibe haksız olarak itiraz ettiği anlaşıldığından davacı lehine davalı .... aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedildiği açıklanmıştır. O halde, mahkemece, açıklanan yasal düzenleme gözetilmeyerek gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturulması HMK 297.maddesine aykırı olup, bozma gerektirir.
2-Bozma nedenine göre, tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan 1. bent gereğince temyiz edilen kararın BOZULMASINA, 2. bent gereğince diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde taraflara iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.