11. Hukuk Dairesi 2019/2666 E. , 2020/1304 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Rize 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 23/05/2017 tarih ve 2016/42 E- 2017/228 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi"nce verilen 19/04/2019 tarih ve 2019/485 E- 2019/520 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı borçlu aleyhinde Rize İcra Müdürlüğünün 2016/493 esas sayılı dosyası ile başlatılan ilamsız icra takibinde davalının yetkiye ve borca itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğunu, müvekkili ile davalı taraf arasında akdedilen yolcu taşıma sözleşmesi gereğince Rize"de davalı adına şehirlerarası yolcu taşımacılığı işini yaptığını, icra takibine konu faturaların muhteviyatı olan alacağın da taraflar arasında akdedilmiş olan sözleşmeye istinaden müvekkilinin vermiş olduğu bu yolcu taşımacılığı hizmetinden doğduğunu, sözleşmenin ifa edildiği yerin ve HMK 10. maddesi gereğince müvekkilinin ikametgahı"nın Rize olduğunu, 6098 sayılı Borçlar Kanunu 89/1 maddesi gereğince borçlu şirketin Rize"de şubesi olduğu için HMK"nin 14. maddesi gereği Rize Asliye Hukuk ( Ticaret ) Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davalı tarafın yetki itirazının reddine karar verilmesini, icra takibine konu edilen faturalardaki yolcu taşımacılığı hizmeti bedelini davalı borçlunun ödemediğini, temmerrüde düştüğünü, takibe kötüniyetli olarak itiraz edip takibi sürüncemede bıraktığını belirterek davalının yapmış olduğu yetkiye ve borca ilişkin tüm itirazlarının iptaline ve icra takibinin devamına, asıl alacağın %20"si oranında icra inkar tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafından cevap verilmediği anlaşılmıştır.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacının aleyhine delil teşkil eden usulüne uygun tutulmayan ticari defterlerinde davalıdan icra takibine konu fatura bedellerinin nakit olarak tahsil edildiğinin yazılmış olması ve davacının davaya konu yolcu taşıma hizmetine karşılık davalıdan alacaklı olduğu iddiasına ilişkin davacının davalı defterlerine de dayandıklarını ileri sürerek incelenmesini talep etmesine rağmen davalı tarafından defterlerin ibraz etmediğinden iddiasını ispatlaması gerekenin davacı olduğu gerekçeleriyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvuruda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar vermiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, istek halinde aşağıda yazılı 34,40 TL harcın temyiz eden davacıya iadesine, 12/02/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.