Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/351
Karar No: 2020/2128
Karar Tarihi: 17.02.2020

Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2020/351 Esas 2020/2128 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi, sanıkların nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine karar verdi. Sanıklar, facebook üzerinden kendisini Afganistan ülkesinde Amerikan subayı olarak tanıtan kişiyle tanışarak para ve mücevherlerini gönderdiler. Ancak bu kişi para istemeye başlayınca sanıkların dolandırıldığı anlaşıldı ve emniyet güçleri olaya müdahale etti. Sanıkların savunmaları reddedildi ve mahkumiyet kararı verildi. Antalya Bölge Adliye Mahkemesi, yapılan istinaf başvurusunu esastan reddetti. Kanun maddeleri ise şu şekilde: TCK 158/1-L, 158/3, 53, 52 ve CMK 299.
15. Ceza Dairesi         2020/351 E.  ,  2020/2128 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
    HÜKÜM : Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 14/06/2019 gün ve 2018/458 Esas - 2019/283 karar sayılı hükümleri ile,
    1-Sanık ... hakkında; TCK"nın 158/1-L, 158/3, 53, 52 maddeleri gereğince mahkumiyet
    2-Sanık ... hakkında TCK"nın 158/1-L, 158/3, 53, 52 maddeleri gereğince mahkumiyet hükümlerine ilişkin istinaf talebinin esestan reddi

    Nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükümleri hakkında sanıklar müdafiileri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmasından sonra, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesi"nin istinaf başvurusunun esastan reddine dair hükümleri sanıklar müdafiileri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşüldü;
    5271 sayılı Kanunun 299"uncu maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “sanığın veya katılanın temyiz başvurusundaki istemi üzerine veya re’sen duruşma yoluyla yapar” ibaresi 24.12.2017 tarih 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 100. maddesi ile “uygun görmesi halinde duruşma yoluyla yapabilir” şeklinde değiştirildiğinden, temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasını gerektirir bir neden görülmediğinden takdiren sanık ... müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin, 5271 sayılı CMK"nın 299. maddeleri gereğince reddine karar verilerek,
    Katılanın facebook üzerinden kendisini Afganistan ülkesinde amerikan subayı olarak kendisini tanıtan ... isimli kişi ile tanışarak, sonrasında telefonlaştıkları, görüşmeleri ilerleyince ... isimli kişinin katılan evlenmek istediğini, Afganistan"da nakit para ve mücevherlerinin olduğunu göndereceğini, 1.200.000 doları özel bir kargoya kurye yolu ile gönderdiğini söylediği, kuryenin telefon numarasını verdiği, Endonezya gümrüğünden katılanı ... diye birisinin aradığı, gümrükte sorun yaşaması nedeni ile para istemeye başladığı, katılanın Endonezya"ya önce western union ile para gönderdiği, daha sonra bu hesabının fazla para gönderdiği için bloke edildiği banka aracılığı ile gönderdiği, ilk olarak 3.060 dolar ... isimli kişiye iki sefer de gönderdiği, daha sonra 26.200 dolar kara para aklama belgesi olarak gönderdiği, paranın İstanbul gümrüğüne geldiğinden bahsile Endonezya gümrüğüne toplam 40.150 dolar gönderdiği, İstanbul gümrüğünde müfettişlerin fark ettiğini ve katılanın 30.000 dolar göndermesi gerektiğini söylendiğinden, katılanın 30.000 dolar daha gönderdiği, İstanbul gümrüğünde ..."in devreden çıkmasıyla, bir başka kişinin katılanı arayarak, uluslararası gümrük şirketi olduğunu söylediği, gümrükten çıkmak üzere iken mücevherler için 10.000 dolar gönderdiği, kuryede sıkıntılar olduğunu söylendiğinden 1.000 doları Kuala Lumpur
    Malezya hesabına gönderdiği, 1.500 dolar daha istediğinden, söz konusu parayı da gönderdiği, son olarak 25.000 dolar ve uçak biletinin gönderilmesi istendiğinde; katılanın durumu arkadaşına söyleyerek, emniyet güçlerine bildirimde bulunduğu, katılanı arayan şahıslarla Ankara"da buluşmak üzere anlaştıkları, her iki sanığın İstanbul"da yan yana koltuklarda Ankaraya geldikleri, doğrudan Ankamall"e buluşma yerine gittikleri, buluşmak üzere anlaşılan cafede sanık ...’a ...’un el sallaması üzerine katılanın yanına oturduğu, bu arada diğer sanık ...’nın biraz ilerde bir başka masada oturduğu, ... isimli kişinin bu arada katılanı telefondan aradığı, sanık ...’a ..."ın ... ile de telefonla konuştuğu, daha önce telefonda katılandan parayı poşet içine koyması talep edildiğinden, sanık ...’a ...’un getirdiği evrak çantasının içine para poşetini koymasını istediği, katılanın poşeti çıkartıp koyarken emniyet güçlerinin her iki sanığı yakaladığı, daha sonra ... isimli kişinin katılanı tekrar arayarak, sanık ...’a ..."ın resmini gönderdiği, bu kişi bizim paramızı çaldı polise bildir dediği, Ağustos ayında da arayarak, bu sefer onlar iyi insanlar bana yardım etmek istediler, şikayetten vazgeç, ceza evinden çıksınlar dediği, bu şekilde sanıkların nitelikli dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia edilen olayda; her ne kadar sanıklar savunmalarında üzerlerine atılı suçu işlemediklerini belirtmişlerse de; katılanın aşamalarda istikrar gösteren beyanları, yakalama tutanağı, yakalama tutanağını doğrulayan zabıt mümzinin tanık anlatımları, bankacı bilirkişi raporu, mesaj dökümleri, HTS kayıtları, banka dekontları, acente çıktısı, uçak bileti ifadesi ve tüm dosya kapsamına göre; zincirleme şekilde nitelikli dolandırıcılık suçunun sanıklar tarafından işlendiği sabit olmakla, nitelikli dolandırıcılık suçundan ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu mahkumiyet hükümlerine yönelik bölge adliye mahkemesince verilen istinaf isteminin esastan reddine dair hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre, sanık ... müdafinin suçun unsurları itibariyle oluşmadığı, TCK"nın 158/3 ve 43 maddelerinin uygulanamayacağı, mahkumiyete yeterli delil bulunmadığı, sanık ... müdafinin sanığın beraat etmesi gerektiği, alt sınırdan uzaklaşılarak ceza vermeyi gerektirir bir durum olmadığı, TCK"nın 158/3 ve 43 maddelerinin uygulanamayacağı, TCK"nın 62 maddesinin uygulanması gerektiğine ilişkin yerinde görülmeyen temyiz taleplerinin reddiyle, 5271 sayılı CMK"nın 302/1. maddesi uyarınca, usul ve yasaya uygun olan bölge adliye mahkemesi hükümlerine yönelik TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİNE, 17/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi