7. Ceza Dairesi 2021/23744 E. , 2021/13613 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, erteleme, müsadere, suça konu eşyanın iadesi
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I-Sanıklar ... ve ... müdafii olarak Av. ...’nin temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanıklar adına temyiz talebinde bulunan Av. ...’nin dosya kapsamında temyiz tarihini de kapsar şekilde usulüne uygun vekaletnamesi olmadığı gibi, bir görevlendirme yazısı da bulunmadığı anlaşılmakla, sanıklar adına temyiz talebinde bulunma hakkı olmayan Av. ...’nin temyiz talebinin 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
II-Sanık ... müdafiinin temyiz talebinin incelenmesinde;
1-Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2-28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile 5607 sayılı Yasanın 3/5. maddesinde yapılan değişiklik öncesi anılan maddede öngörülen hapis cezası üst haddinin 2 yıl olduğu gözetilerek;
Anayasa Mahkemesi"nin 25/06/2020 tarihli, 2020/16 Esas ve 2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile 17/10/2019 tarih ve 7188 sayılı Yasanın 24. maddesi ile yeniden düzenlenen ve 5271 sayılı CMK’nun 251/1. maddesinde hüküm altına alınan basit yargılama usulüne ilişkin aynı Yasanın geçici 5/1-d bendinde yer alan “...kovuşturma evresine geçilmiş...” ibaresinin Anayasa"ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmesi, aynı şekilde 16.03.2021 tarihli, 31425 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 14.01.2021 tarih ve 2020/81 Esas, 2021/4 Karar sayılı kararı ile yargılama aşamasında olup, henüz kesinleşmiş hükümle sonuçlanmamış dosyalar yönünden, ceza miktarı üzerinde fail lehine etki doğuracağı, bu nedenle belirli bir tarih itibariyle hükme bağlanmış olan dosyalarda basit yargılama usulünün uygulanmamasının Anayasa"nın 38. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle 7188 sayılı Yasanın 31. maddesiyle eklenen Geçici 5. maddenin (d) bendinde yer alan "...hükme bağlanmış..." ibaresinin iptal edildiği de dikkate alınmak suretiyle, TCK"nun 7. ve CMK’nun 251. maddeleri uyarınca sanığın eyleminin “Basit Yargılama Usulü” yönünden yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
3-Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 08.04.2014 tarih ve 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar sayılı ve 16.05.2017 tarih ve 2015/398 Esas, 2017/272 Karar sayılı kararlarında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerinin bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK"nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
İncelemeye konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 31.05.2013, iddianame düzenleme tarihinin 10.12.2013 olduğu,
Dairemizin 2016/21417 Esas sırasında kayıtlı iken 23.03.2021 günü incelenerek bozulmasına karar verilen Gaziantep 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2013/1824 Esas, 2014/1279 Karar sayılı dosyasında suç tarihinin 15.09.2013, iddianame düzenleme tarihinin 21.11.2013 olduğu,
Dairemizin 2019/5316 Esas sırasında kayıtlı iken 23.03.2021 günü incelenerek bozulmasına karar verilen Gaziantep 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2013/1802 Esas, 2015/507 Karar sayılı dosyasında suç tarihinin 20.08.2013, iddianame düzenleme tarihinin 21.11.2013 olduğu,
Dairemizin 2018/2915 Esas sırasında kayıtlı iken 23.03.2021 günü incelenerek bozulmasına karar verilen Gaziantep 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2013/1814 Esas, 2015/463 Karar sayılı dosyasında sayılı dosyasında suç tarihinin 21.07.2013, iddianame düzenleme tarihinin 19.11.2013 olduğu,
Gaziantep 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2020/2251 Esas sayılı derdest dosyasında suç tarihinin 27.07.2013, iddianame düzenleme tarihinin 26.11.2013 olduğu,
Birecik 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2015/556 Esas sayılı derdest dosyasında suç tarihinin 09.09.2013, iddianame düzenleme tarihinin 09.08.2015 olduğu,
Pazarcık Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2019/283 Esas sayılı derdest dosyasında suç tarihinin 29.04.2013, iddianame düzenleme tarihinin 10.12.2013 olduğu gözetilerek suç tarihlerine ve işlenen suçun niteliğine göre sanığın eylemlerinin TCK 43. madde kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyaların celp edilerek incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
4-Sanık hakkında hem adli para cezası hem de hapis cezası verildiği ve adli para cezaları için TCK"nun 51. maddesine göre erteleme hükümleri uygulanamayacağı cihetle, erteleme hükümleri uygulanmasına karar verilirken hiçbir ayrım yapmaksızın sanığın cezasının ertelenmesine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.10.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.