2863 sayılı Kanuna aykırılık - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2017/5288 Esas 2020/4328 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/5288
Karar No: 2020/4328
Karar Tarihi: 08.09.2020

2863 sayılı Kanuna aykırılık - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2017/5288 Esas 2020/4328 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, 2863 sayılı Kanun'a aykırılık suçundan asliye ceza mahkemesinde yargılanmıştır. Mahkeme, sanığın beraatine karar vermiştir. Ancak, katılan vekili kararı temyiz etmiştir. Yapılan incelemede, 2863 sayılı Kanun'un 23/a maddesinde, korunması gerekli taşınır kültür ve tabiat varlıklarının örnekleme yoluyla sayıldığı ve bu varlıkların tasnif ve tescile tabi olduğu belirtilmiştir. Korunması Gerekli Taşınır Kültür ve Tabiat Varlıklarının Tasnifi, Tescili ve Müzelere Alınmaları Hakkında Yönetmelik'in 10/1. maddesine göre, tasnif ve tescile tabi olan korunması gerekli etnoğrafik nitelikteki kültür varlıklarından, müzelere alınması gerekli görülmeyenler ile sahiplerince müzelere satılmak istenmeyen taşınır kültür varlıklarının, \"Tescile Tabi Taşınır Kültür ve Tabiat Varlığı Belgesi\" düzenlenerek iade edileceği belirtilmiştir. Somut olayda ise, sanığın aracında ele geçirilen kılıcın etnoğrafik nitelikte kültür varlığı olmakla birlikte tescile tabi olmadığı belirtilen bilirkişi raporlarına dayanılarak eksik inceleme ile hüküm tesisi yapılmıştır. Bu nedenle, hüküm isteme aykırı olarak bozulmuştur. Kanuna aykırı olup, kararda geçen
12. Ceza Dairesi         2017/5288 E.  ,  2020/4328 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
    Hüküm : Beraat

    2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    2863 sayılı Kanunun 23/a maddesinde, korunması gerekli taşınır kültür ve tabiat varlıklarının örnekleme yoluyla sayıldığı, sayılanlar içerisinde, “halkın sosyal hayatını yansıtan insan yapısı araç ve gereçler dahil, bilim, din ve mihaniki sanatlarla ilgili etnoğrafik nitelikteki kültür varlıklarının da yer aldığı, 2863 sayılı Kanunun 23/a maddesi kapsamında korunması gerekli değer taşıyan tüm kültür ve tabiat varlıkları gibi etnoğrafik nitelikteki kültür varlıklarının da tasnif ve tescile tabi olduğu, tasnif ve tescile tabi olmayan varlıkların zaten 2863 sayılı Kanunun konusu dışında kaldığı ve bunlar üzerinde serbestçe tasarrufta bulunulabileceği, anılan Kanun kapsamına giren kültür ve tabiat varlıklarının bulundurulmasının, alınıp satılmasının ise serbest olmayıp, kanun ve yönetmeliklerde düzenlenen birtakım koşulların gerçekleşmesine bağlı bulunduğu;
    Korunması Gerekli Taşınır Kültür ve Tabiat Varlıklarının Tasnifi, Tescili ve Müzelere Alınmaları Hakkında Yönetmeliğin 10/1. maddesine göre, 2863 sayılı Kanunun 25/1. maddesi uyarınca tasnif ve tescile tabi tutulan korunması gerekli etnoğrafik nitelikteki kültür varlıklarından, “müzelere alınması gerekli görülmeyenler” ile “bu nitelikte olup da sahiplerince müzelere satılmak istenmeyen” taşınır kültür varlıklarının, “Tescile Tabi Taşınır Kültür ve Tabiat Varlığı Belgesi” düzenlenerek iade edileceği, belirtilen şekilde sahiplerine iade olunan etnoğrafik nitelikteki kültür varlıklarının hukuka uygun olarak bulundurulmasının mümkün olduğu, dolayısıyla, 2863 sayılı Kanunun 24/2. maddesinde yer alan, “etnoğrafik mahiyetteki kültür varlıklarının yurt içinde alımı, satımı ve devri serbesttir” cümlesinin tek başına değil, kanunun bütünü ve kanuna dayanılarak çıkartılan yönetmeliklerdeki düzenlemeler birlikte değerlendirilmek suretiyle yorumlanması gerektiği;
    Bu çerçevede somut olay ele alındığında; usulüne uygun olarak alınan arama kararına istinaden, kolluk kuvvetleri tarafından sanığın aracında yapılan aramada 1 adet kılıcın ele geçirildiği, sanığın aşamalardaki savunmalarında kılıcın dedesinden kaldığını beyan ettiği, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporlarında, kılıcın etnoğrafik nitelikte kültür varlığı olmakla birlikte tescile tabi olmadığının belirtilmesi suretiyle raporların kendi içinde çelişkili oldukları, ayrıca 03/03/2015 tarihli bilirkişi raporunun, dosyanın tarafı konumundaki Müze Müdürlüğünde görevli araştırmacı tarafından düzenlendiği anlaşılmakla,
    Dava konusu eser üzerinde, üniversitelerin arkeoloji ve sanat tarihi kürsülerine mensup öğretim üyelerinden oluşan bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılarak, mevcut durumu itibariyle bilim, kültür, din veya güzel sanatlarla ilgisi, tasnif ve tescile tabi, bildirim zorunluluğu olan, yani 2863 sayılı Kanun kapsamında korunması gerekli taşınır kültür varlığı olup olmadığı tespit edilerek, sonucuna göre anılan Kanunun 70. maddesi gereğince sanığın durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiği gözetilmeksizin, eksik inceleme ile hüküm tesisi,
    Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince, hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 08/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.













    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.