14. Hukuk Dairesi 2017/2984 E. , 2020/8630 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki ortaklığın giderilmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalı DSİ vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
7201 sayılı Tebligat Kanunu, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunla değiştirildikten sonra, gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir.
I) Bu kanun değişikliğine göre, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine, Kanunun 21/2. maddesi uyarınca doğrudan tebligat yapılması mümkün değildir. Muhataba çıkarılan ilk tebligat, öncelikle bilinen veya gösterilen en son adresine, mavi renkli zarf kullanılmaksızın ve adres kayıt sistemindeki adres olduğuna ilişkin şerh verilmeksizin Kanunun 10. maddesine göre normal bir şekilde çıkarılmalıdır. Muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda, tebliğ memurunca Kanunun 20 ve 21. maddesinin birinci fıkrası ile Tebligat Yönetmeliğinin 29. maddesi uyarınca, muhatap lehine olan araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerinin yerine getirilmesi gerekir.
II) Muhatabın gösterilen adresten sürekli olarak ayrılması ve yeni adresinin de tebliğ memurunca tespit edilememesi durumunda, tebliğ evrakının tebligatı çıkaran mercie geri gönderilmesi gerekir. Ancak bu aşamadan sonra, Kanunun 10/2 ve Yönetmeliğin 16/2. maddeleri nazara alınarak, tebliğ evrakının açık mavi renkli zarfla, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek, Kanunun 21/2. maddesine göre tebliği mümkün olabilecektir.
Tebligat Kanununun 10/2 ve 21/2. maddeleri farklı şekilde yorumlanarak, başka adresi bilinmediği gerekçesiyle muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan doğruya 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılması muhatabın savunma hakkını kısıtlayacağından, Anayasanın "Hak arama hürriyeti" kenar başlıklı 36. maddesi ve 6100 sayılı HMK’nin “Hukuki dinlenilme hakkı” başlıklı 27. maddesi ile Tebligat Kanununun yukarıda bahsi geçen hükümlerine aykırı olacaktır.
Somut olayda;
1-Davalı ... ’e yapılan gerekçeli karar tebligatının, yukarıda açıklanan ilke ve kurallara aykırı olarak TK"nun 10/2. maddesi gözardı edilmek suretiyle, davalı adına önceden hiçbir tebligat çıkarılmadan ve yasal şartları oluşmadan doğrudan doğruya TK"nun 21/2. maddesine göre yapıldığı ve usulsüz olduğu; davalılar ... ve ... yapılan gerekçeli karar tebligatlarının ise TK m. 21/1 uyarınca yapıldığı ancak muhatapların dışarıda olduğu bilgisi alınan komşularının isminin tebligat parçasından anlaşılamadığından usulsüz olduğu, davalılar ... ve ...’a yapılan gerekçeli karar tebligatlarının ise TK m. 21/1 uyarınca yapıldığı ancak muhatapların adreslerinden geçici mi yoksa sürekli mi ayrıldığı tebligat parçalarından anlaşılamadığından usulsüz olduğu, davalılar ... ve ...’a gerekçeli karar tebliğinin yapılmadığı, davalı ... ‘a (T.C kimlik numarası yok) gerekçeli karar tebliğinin yapılmadığı ancak aynı isimli davalı ...’a ( Hanifi ve Ümmügülsüm oğlu 1959 doğumlu T.C :... ) iki kere gerekçeli karar tebliğinin yapıldığının anlaşıldığı, davalılar ... ve Naciye Tekerlek’e yapılan gerekçeli karar tebliğlerinin iade edildiği daha sonra davalıların adreslerine 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde gerekçeli kararların tebliğlerinin yapılmadığı anlaşıldığından, adı geçen davalıların adreslerine 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde gerekçeli kararların tebliğleri sağlanarak ve yasal temyiz süresinin beklenilmesi,
2- Dava konusu 22 parsel sayılı taşınmazın UYAP sisteminde bulunan Tapu Kadastro Bilgi Sistemi (TAKBİS) üzerinden tapu bilgisi sorgulandığında bu taşınmazın pasif durumda olduğu anlaşılmış olup adı geçen parsele ilişkin güncel tapu kaydının ilgili tapu müdürlüğünden getirtilerek evraka eklenmesi, ayrıca dava konusu 22 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında ... lehine kamulaştırma şerhinin bulunup bulunmadığı araştırılarak kamulaştırma yapıldığının tespiti halinde bu şerhe dayalı işlem yapılıp yapılmadığı, kamulaştırma belgeleri getirtilerek kamulaştırma işlemlerinin kesinleşip kesinleşmediğinin ilgili kurum ve tapu müdürlüğünden sorulması, cevaplarının dosya arasına alınması,
3- Tapu kayıt maliklerinden ...’ün (... kızı, T.C: ...)’ın mirasçılık belgeleri dosya içerisinde bulunmadığından taraf teşkili denetlenememiş olup, mirasçılık belgelerinin ilgilisinden temini ile evraka eklenmesi,
4- Davalı ...’ın duruşmadaki beyanında kardeşi ...’ın kısıtlı olduğundan bahsettiği anlaşıldığından ...’ın kısıtlanıp kısıtlanmadığı araştırılarak kısıtlı olduğunun tespiti halinde vesayet kararı ilgili mahkemeden istenip dosyaya eklenmesi,
26.05.2014 tarihli Karataş Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü’nün müzekkere cevabına göre davalı ...’ ın tutuklu olduğu anlaşıldığından söz konusu davalının kısıtlanıp kısıtlanmadığı araştırılarak kısıtlı olduğunun tespiti halinde vesayet kararı ilgili mahkemeden istenip dosyaya eklenmesi,
Belirtilen eksiklikler giderildikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHKEMESİNE İADESİNE, 21.12.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.