Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/10073
Karar No: 2016/8792
Karar Tarihi: 13.10.2016

Dolandırıcılık - şantaj - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/10073 Esas 2016/8792 Karar Sayılı İlamı

23. Ceza Dairesi         2015/10073 E.  ,  2016/8792 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık, şantaj
    HÜKÜM : 5237 sayılı TCK"nın 157/1, 62/1, 52/2 ve 53 maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ve 500 TL adli para cezası ile, 5237 sayılı TCK"nın 107/1-2, 62/1, 52/2 ve 53 maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ve 500 TL adli para cezası ile mahkumiyetine

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanığın ortak iş yaptığı mağdur ile evlenme niyeti olmamasına rağmen, önce duygusal bağ kurduğu, daha sonra ise evleneceği hususunda mağdurun inanmasını sağlayarak, farklı tarihlerde evlilik hazırlıkları ve ev eşyası alacağını söyleyerek mağdurdan haksız menfaat temin ettiği, daha sonra ise mağdurun cep telefonuna şantaj içeren mesaj gönderdiği, sanığın bu surette dolandırıcılık ve şantaj suçunu işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda,
    1) Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz başvurusunun incelenmesinde,
    Sanığın, kendisi ile evleneceği konusunda mağduru kandırarak, ev eşyası ve evlilik hazırlıkları adı altında farklı tarihlerde cep havalesi aracılığı ile para almak suretiyle haksız menfaat temin ettiği, sanığın tevil yollu ikrar içeren savunması, mağdur ve tanık beyanları ile tüm dosya kapsamından anlaşıldığından, dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Sanığın, bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda mağdura karşı aynı suçu birden fazla kez işlemesi nedeniyle TCK"nın 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.

    TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda infaz aşamasında gözetilmesi mümkün olduğundan bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz başvurularının reddine,
    Ancak;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi kanun koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının alt sınırın üzerinde “30 gün” olarak tayin edilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz başvuruları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "30 GÜN", “25 GÜN” ve “500 TL” terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 GÜN", “4 GÜN” ve “80 TL” ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    2) Sanık hakkında şantaj suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz başvurusunun incelenmesinde,
    a) 5237 sayılı TCK’nın 107/2. maddesinde düzenlenen şantaj suçunun maddi unsuru, mağdurun şeref veya saygınlığına zarar verebilecek nitelikteki hususların açıklanacağı veya isnat edileceği tehdidini mağdur üzerinde baskı aracı olarak kullanıp kendisine veya bir başkasına yarar sağlanmasıdır.
    Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde, sanık hakkında açılan iddianame de sanığa isnat edilen ve mahkemenin gerekçeli kararında hükme esas alınan, sanığın mağdura gönderdiği “benden kurtuldun ben de senden bak bir b..k talep etmiyorum senden nişanlımla aramı el birliği yok etmeniz size ne lan benim özel hayatımdan ben sizin gibi çıplak videolar çekmiyorum. Yada birileri ile çırıl çıplak seks yaparken, ben de çok şey var bak bunları düşmanların yada ailenin eline geçmesi iyi olur mu, bence olmaz ben

    bunları sana vermeyi düşünürken bu söylediklerin sana hiç yakışmadı Zuhal hiç” şeklinde ki mesaj ile, şantaj suçunun unsurunu oluşturan bir kimseyi kanuna aykırı veya yükümlü olduğu bir şeyi yapmaya veya yapmamaya ya da haksız çıkar sağlamaya zorlama eyleminin ne surette gerçekleştiği tartışılmadan, yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi,
    b) Kabule göre de, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi kanun koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının alt sınırın üzerinde “30 gün” olarak tayin edilmesi,
    c) TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda uygulanması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz başvuruları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13/10/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi