19. Hukuk Dairesi 2016/11535 E. , 2017/3510 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili aleyhine davalı tarafça ... İcra Müdürlüğü"nün 2009/8911 esas sayılı dosyasından 01.10.2008 vadeli 3.000,00.-TL miktarlı ve 05.07.2009 vadeli 1.500,00.-TL miktarlı bonolara dayanılarak kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığını, takibe konu 3.000,00.-TL meblağlı senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, 1.500,00.-TL meblağlı senet için kısmi ödemede bulunulduğunu, bu senedin adres kısmında tahrifat yapıldığından senedin kambiyo senedi vasfını yitirdiğini, takibe konu senetler nedeniyle borçlu bulunmadıklarının tespitini ve lehlerine %40 tazminat ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf, davaya cevap vermemiş, davada kendisini vekili aracılığı ile temsil ettirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, dosya kapsamı ve toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde, 01/10/2008 vadeli 3.000,00.-TL"lik senet bakımından ... Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2013/269 esas sayılı dosyasına ait gerekçeli karar içeriğine göre bedel kısmının sanık tarafından doldurulduğu ve icraya konulduğu kabul edilerek sanığın cezalandırılmasına karar verildiği, buna göre 3.000,00.-TL"lik borç bakımından davacının borçlu olmadığı, 1.500,00.-TL"lik senet bakımından ise, davacı tarafın 500,00.-TL"lik kısmı ödemediğini kabul ettiği, yapılan icra takibinde de 1.000,00.-TL"lik ödemenin düşüldüğü görülmekle, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, icra takibine konu bonodan dolayı borçlu bulunmadığının tespitine ilişkindir. Davacı takibe konu bonolardan 3.000,00.-TL meblağlı bono altındaki imzanın kendisine ait olmadığını iddia etmektedir.
Mahkeme, hazırlık aşamasında alınmış olan bilirkişi raporunu esas alarak hüküm kurmuştur. Mahkemece yapılan bu husus doğru olmadığı gibi hükme esas alınan ve kesinleşen ... 2013/269 esas sayılı dosyasından verilen karar hükmün açıklanmasının geri bırakılması şeklinde olup bu tür kararlar kesin bir mahkumiyet anlamında değildir. Bu nedenle ortada ceza hukuku anlamında kesinleşmiş bir mahkeme hükmü bulunmamaktadır. 818 sayılı Borçlar Kanunu 53 (6098 sayılı TBK.74.madde) uyarınca bu karar hukuk hakimini bağlamaz. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Esas No:2011/19-639; Karar No: 2012/30)
Mahkemece, davacının sahtecilik iddiası ile ilgili tüm delilleri toplanarak, bilirkişi incelemesi yaptırılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 08/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.