16. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/6626 Karar No: 2019/1914 Karar Tarihi: 19.03.2019
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/6626 Esas 2019/1914 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir kadastro tespitine itiraz davasında verilen hüküm üzerine yapılan temyiz başvurusunu inceledi. Bozma ilamında vergi kaydının taşınmazların belirli bir bölümünü kapsadığı belirtiliyor ve çekişmeli taşınmazlar için bir tespit yapılması isteniyor. Mahkeme, bozma ilamına uyarak uygulama kadastrosu yaparak bazı parsel numaralarını belirledi. Bu sonuçla, çekişmeli taşınmazlar belirli parsel numaralarına kaydedildi ve bazı alanlar reddedildi ya da sınırlı olarak kaydedildi. Dosyanın incelenmesi sonucunda mahkeme, Hazine temsilcisine yapılan temyiz itirazlarının yerinde olmadığı sonucuna vardı. Ancak mahkeme, infaz sürecinde kararda yanıltıcı olacak herhangi bir ayrıntıyı düzeltme konusunda hakimlerin yükümlülüğü olduğunu hatırlattı. Kararda, belirli Kadastro Kanunu maddelerinin infaz yöntemiyle ilgili hükümleri de vardır.
16. Hukuk Dairesi 2016/6626 E. , 2019/1914 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; "179 tahrir sayılı vergi kaydının taşınmazların 3 dönümlük bölümünü yüzölçümüyle kapsadığı, taşınmazlara birlikte zilyet olan ... ve eşi ..."in ve bunların haleflerinin ayrı ayrı 100 dönüm taşınmazı zilyetlik yoluyla edinebilecekleri, adı geçenlerin ise toplam 191.196,59 metrekare miktarındaki taşınmazları edindikleri; bu durumda vergi kaydı kapsamı ile birlikte toplam 11.803,41 metrekare kısmın payları oranında davalılar, kalan bölümlerin ise yüzölçümleri gösterilmek suretiyle Hazine adına tesciline karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sırasında Kadastro Kanunu"nun 22/a maddesi gereğince uygulama kadastrosu yapılmış ve çekişmeli 992 parsel sayılı taşınmaz 298 ada 135 parsel numarasını, 994 parsel sayılı taşınmaz ise 298 ada 132 parsel numarasını almıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, çekişmeli eski 992 (yeni 298 ada 132) parsel sayılı taşınmazın, kadastro bilirkişisinin 15.02.2016 tarihli raporunda (A) ve (B) harfleri ile gösterilen kısımlarına ilişkin davanın reddi ve taşınmazın ifrazı ile, kadastro bilirkişisinin 15.02.2016 tarihli raporunda (A) ve (B) harfleri ile gösterilen yerlerin bütün halinde, 11.802,13 metrekare miktar ile aynı adanın son parsel numarası verilmek suretiyle tespitteki vasıfla kayıt malikinin mirasçıları adına payları oranında tapuya kayıt ve tesciline; (C) harfi ile gösterilen yere ilişkin davanın kabulü ile, bu kısmın aynı ada ve parsel olarak 49.991,98 metrekare miktar ile mera olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına; eski 994 (yeni 298 ada 135) parsel sayılı taşınmaza ilişkin davanın kabulüne, kadastro tutanağının iptali ile taşınmazın mera olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı Hazine temsilcisinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kadastro hakimi, infaz sırasında tereddüt oluşturmayacak şekilde, infazı kabil hüküm kurmak zorundadır. Somut olayda, hüküm fıkrasının 1. ve 2. bendinde 994 sayılı parsel yazılması gerekirken parsel numarasının 992 olarak gösterilmesi ve 3. bendinde 992 sayılı parsel yazılması gerekirken parsel numarasının 994 olarak yazılması suretiyle infazda tereddüt yaratılmış olması isabetsiz ise de, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hüküm fıkrasının 1. ve 2. bendinin 1. satırında yer alan "992" sayısının hüküm yerinden çıkarılarak yerine "994"; 3. bendinin 1. satırında yer alan "994" sayısının hüküm yerinden çıkarılarak yerine "992" sayısının yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.