11. Ceza Dairesi Esas No: 2018/4801 Karar No: 2019/3159 Karar Tarihi: 27.03.2019
Nitelikli dolandırıcılık - kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/4801 Esas 2019/3159 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık dolandırıcılık ve kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan yargılanmıştır. Dolandırıcılık suçundan mahkumiyet hükmünün açıklanması geri bırakılmıştır. Ancak, bu karar temyize tabi değildir. Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan verilen mahkumiyet hükmü ise, sanık müdafiinin temyiz itirazları üzerine Yargıtay 11. Ceza Dairesi tarafından incelenmiştir. Bozma sonrası yapılan yargılamada sanık hakkındaki ilk hüküm aleyhe bozulduktan sonra, bozmaya karşı diyecekleri sorulmadan, sadece müdafiinin dinlenilmesiyle yetinilmesi 1412 sayılı CMUK'nin 326/2 maddesine aykırı davranıldığı için hüküm bozulmuştur. Kararda belirtilen kanun maddeleri şunlardır: 5560 sayılı Yasa, 5271 sayılı CMK'nin 231/12. maddesi, 5271 sayılı CMK'nin 264/2. maddesi, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi, 1412 sayılı CMUK'nin 326. maddesi.
11. Ceza Dairesi 2018/4801 E. , 2019/3159 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği HÜKÜM : Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan; mahkumiyet, hükmün açıklanmasının geri bırakılması Sanık hakkında kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan; mahkumiyet
I- Sanık hakkında “nitelikli dolandırıcılık” suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde: Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların 5560 sayılı Yasa ile değişik 5271 sayılı CMK"nin 231/12. maddesi uyarınca temyizi mümkün olmayıp, itiraza tabi olduğu anlaşılmakla, sanık müdafinin temyiz isteminin 5271 sayılı CMK"nin 264/2. maddesi uyarınca itiraz olarak değerlendirilip gereğinin merciince takdir ve ifası için dosyanın mahalline İADESİNE, II- Sanık hakkında “kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği” suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafiinin temyiz itirazlarına gelince; Ayrıntısı Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 02.03.2010 tarihli ve 2010/1-22 Esas, 2010/42 sayılı kararında açıklandığı üzere, bozma sonrası yapılan yargılamada, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereği uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 326. maddesinin 1 ve 2. fıkralarındaki “...Yargıtaydan verilen bozma kararı üzerine davaya yeniden bakacak mahkeme, ilgililere bozmaya karşı diyeceklerini sorar. Sanık veya müdahil ve vekillerine davetiye tebliğ olunamaması veya davetiye tebliğ olunmasına rağmen duruşmaya gelmemeleri nedeniyle bozmaya karşı beyanları tespit edilmemiş olsa dahi duruşmaya devam edilerek dava gıyapta bitirilebilir. Ancak sanık hakkında verilecek ceza, bozmaya konu olan cezadan daha ağır ise herhalde dinlenilmesi gerekir.” şeklindeki hükümlere rağmen, sanık hakkındaki ilk hükmün aleyhe bozulmasından sonra, duruşmaya katılımı sağlanıp, bozmaya karşı diyecekleri sorulmadan, sanık müdafiinin dinlenilmesiyle yetinilmek suretiyle 1412 sayılı CMUK"nin 326/2 maddesine aykırı davranılması, Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27.03.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.