İcrai davranışla görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2017/7204 Esas 2018/8395 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/7204
Karar No: 2018/8395
Karar Tarihi: 01.11.2018

İcrai davranışla görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2017/7204 Esas 2018/8395 Karar Sayılı İlamı

Özet:

5. Ceza Dairesi'nin 2018 yılında aldığı bir karar incelenmiştir. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada sanığa icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçu isnat edilmiştir. Ancak bu suçun zamanaşımı süresi 8 yıldır ve daha önce aynı suçtan açılmış bir dava bulunmaktadır. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun bir kararına atıfta bulunularak, aynı suçtan açılan bir dava bulunması durumunda zamanaşımını incelemeksizin dava reddedilmelidir denmiştir. Bu nedenle, bu dava da mükerrer olduğu gerekçesiyle reddedilmiştir. Kararda, sanığın suçundan bahsedilirken 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 257/1. maddesi belirtilmiş ve aynı kanunun 66/1-e maddesinde yazılı 8 yıllık asli dava zamanaşımı süresine atıfta bulunulmuştur.
5. Ceza Dairesi         2017/7204 E.  ,  2018/8395 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : İcrai davranışla görevi kötüye kullanma
    HÜKÜM : Mükerrer davanın reddi


    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    Sanığa isnat edilen icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçunun 5237 sayılı TCK"nın 257/1. maddesinde öngörülen cezasının tür ve miktarına göre aynı Kanunun 66/1-e maddesinde yazılı 8 yıllık asli dava zamanaşımı süresine tabi olduğu, zamanaşımını en son kesen 03/11/2008 tarihli sorgu ile hüküm tarihi arasında bu sürenin gerçekleştiği anlaşılmakta ise de, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 09/07/2013 gün ve 2012/2-1518 Esas, 2013/354 Karar sayılı ilamında yer alan ""Bir fiilinden dolayı yargılanan kişinin aynı fiil nedeniyle tekrar yargılanmayacağını bilmesi kişi için bir güvence olup, bu güvence hukuk devleti olmanın bir gereğidir. Dolayısıyla bu güvencenin hayata geçirilebilmesi için, aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava bulunduğu takdirde, mükerrer yargılama yapılmasının engellenmesi amacıyla dava zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediğine bakılmaksızın, davanın reddine karar verilmelidir. Diğer taraftan, dava zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediğini tespit için eylemin nitelendirmesi gerekeceğinden, davanın esasına girilmesi gerekmektedir. Oysa aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava bulunduğunun tespiti halinde, davanın esasına girilmeksizin davanın reddine karar verileceğinden, bu durumda artık dava zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediğine bakılmayacaktır."" şeklindeki Dairemizce de benimsenen görüş nazara alınarak davanın zamanaşımı nedeniyle düşmesi yerine mükerrer olması nedeniyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. .

    Gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen davanın reddine ilişkin hüküm usul ve kanuna uygun olduğundan katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 01/11/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


    .










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.