Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2019/10964
Karar No: 2021/5498
Karar Tarihi: 15.11.2021

Danıştay 10. Daire 2019/10964 Esas 2021/5498 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/10964
Karar No : 2021/5498

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ... Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...

İSTEMİN_KONUSU : ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, inşaat ruhsatları ve istihdama ilişkin bildirimlerin yasal süresinde yapılmadığından bahisle 69.471,00 TL idari para cezası verilmesine ilişkin ... tarih ve ... sayılı işlem ile bu işleme yapılan itirazın reddine ilişkin ... tarih ve ... sayılı itiraz komisyonu kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince; davanın reddi yolundaki kararının Danıştay (Kapatılan) Onbeşinci Dairesinin 13/12/2018 tarih ve E:2013/6896, K:2018/8266 sayılı kararı ile bozulması üzerine bozma kararına uyularak, davacıya atfedilen fiilin sabit olduğu netlik kazanmışsa da, 5510 sayılı Kanun'un Geçici 57. maddesi hükmü uyarınca, 11. maddenin 6. fıkrasında belirtilen yükümlülüklerden bu maddenin yürürlük tarihinden itibaren üç ay içinde yerine getirilmiş olanları, yasal süresinde yerine getirilmiş sayılacağından, 11/09/2014 tarihinden itibaren üç ay içinde verilen belgeler için idari para cezası uygulanamayacağı gerekçesiyle dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacı Belediyece süresi içinde yapılmayan her bildirim için yasal olarak idari para cezası verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu, bu nedenle mahkemece davanın reddine hükmedilmesi gerekirken işlemin iptali yolundaki kararın hatalı bir karar olduğu, ayrıca 6552 sayılı Kanun'un 61. maddesi ile 5510 sayılı Kanuna eklenen geçici 57. maddenin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan "...ancak tahsil edilmiş tutarlar red ve iade veya mahsup edilemez." hükmünün amir hüküm olduğu, bu yönden usul ve yasaya aykırı olan kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Davacı tarafından ödenen tutarın iade talebi olmaması
nedeniyle temyizen incelenen kararın gerekçede yer alan, ihtirazi kayıtla kısmen yahut tamamen ödenmiş ancak davacı tarafça iptali istemiyle dava konusu olmuş ve halen hukuki varlığı ile borç niteliği korunan borçların, kayıtsız şartsız Kuruma ödenip dava konusu edilmeyen borçlarla aynı statüde kabul edilmesi mümkün olmadığından, dava konusu edilip ihtirazi kayıtla ödenen tutarların Geçici 57. maddeden yararlandırılıp davacı tarafa iadesi gerektiğine yönelik kısmının düzeltilmesi ve hüküm kısmında sadece işlemin iptali yolundaki mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Davacı Belediye tarafından 05/12/2011 tarihli yazıyla davalı idareye gönderilen ... -... arası düzenleme tarihli ... yapı ruhsatının 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 11. maddesinin 6. fıkrasında belirlenen süreden sonra Kuruma verildiğinden bahisle ... tarih ve ... sayılı işlem ile 69.471,00 TL idari para cezası verilmesi ve bu işleme yapılan itirazın da ... tarih ve ... sayılı itiraz komisyonu kararı ile reddedilmesi üzerine anılan işlemlerin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun "iş yeri, iş yerinin bildirilmesi, devri, intikali ve nakli" başlıklı 11. maddesinin 6. fıkrasında, "Valilikler, belediyeler ve ruhsat vermeye yetkili diğer kamu ve özel hukuk tüzel kişileri, yapı ruhsatı ve diğer tüm ruhsat veya ruhsat niteliği taşıyan işlemlerine ilişkin bilgi ve belgeler ile varsa bunların verilmesine esas olan istihdama ilişkin bilgileri, verildiği tarihten itibaren bir ay içinde Kuruma bildirmekle yükümlüdürler." hükmü, 102. maddesinin 1. fıkrasının (h) bendinde de, "11 inci maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen bildirim yükümlülüğünü yasal süresi içinde yerine getirmeyen ticaret sicili memurlukları ile aynı maddenin altıncı fıkrasında belirtilen yükümlülüğü yasal süresi içinde yerine getirmeyen kurum ve kuruluşlara yerine getirilmeyen her bir bildirim yükümlülüğü için aylık asgari ücret tutarında idari para cezası uygulanır." hükmü yer almaktadır.
Aynı Kanun'un 6552 sayılı Kanun ile eklenen ve 11/09/2014 tarihinde yürürlüğe giren Geçici 57. maddesinde ise; "8 inci maddenin üçüncü fıkrasında ve 9 uncu maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilenler için 9 uncu maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen yükümlülükler ile 11 inci maddenin üçüncü ve altıncı fıkrasında belirtilen yükümlülüklerden bu maddenin yürürlük tarihinden itibaren üç ay içinde yerine getirilmiş olanlar, kanuni süresinde yerine getirilmiş sayılır ve idari para cezası uygulanmaz. Bu yükümlülükler için daha önce uygulanan idari para cezaları, kesinleşip kesinleşmediğine bakılmaksızın terkin edilir, ancak tahsil edilmiş tutarlar red ve iade veya mahsup edilmez." hükmüne yer verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usul Kanunu'nun 12. maddesinde; ilgililerin haklarını ihlal eden bir idari işlem dolayısıyla Danıştaya ve idare ve vergi mahkemelerine doğrudan doğruya tam yargı davası veya iptal ve tam yargı davalarını birlikte açabilecekleri gibi ilk önce iptal davası açarak bu davanın karara bağlanması üzerine, bu husustaki kararın veya kanun yollarına başvurulması halinde verilecek kararın tebliği veya bir işlemin icrası sebebiyle doğan zararlardan dolayı icra tarihinden itibaren dava süresi içinde tam yargı davası açabilecekleri, bu halde de ilgililerin 11. madde uyarınca idareye başvurma haklarının saklı olduğu, kurala bağlanmıştır. Buna göre idari işlemlerden dolayı hakları ihlal edilen ilgililer, isterlerse işlemin tesisi ve tebliğiyle ya da işlemin icrası üzerine doğrudan doğruya, isterlerse açacakları iptal davası ile birlikte, isterlerse de iptal davasının sonuçlanması üzerine tam yargı davası açabileceklerdir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "taleple bağlılık ilkesi" başlıklı 26. maddesinin 1. fıkrasında, "Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir." kuralı yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Temyize konu ... İdare Mahkemesi kararında; ihtirazi kayıtla kısmen yahut tamamen ödenmiş ancak davacı tarafça iptali istemiyle dava konusu olmuş ve halen hukuki varlığı ile borç niteliği korunan borçların, kayıtsız şartsız Kuruma ödenip dava konusu edilmeyen borçlarla aynı statüde kabul edilmesi mümkün olmadığından, dava konusu edilip ihtirazi kayıtla ödenen tutarların Geçici 57. maddeden yararlandırılıp davacı tarafa iadesi gerektiğine dair gerekçeye yer verilmiş olsa da; davacıya idari para cezası verilmesine ilişkin işlem ile bu işleme yapılan itirazın reddine ilişkin itiraz komisyonu kararının iptali istemiyle açılan işbu davada, davacı tarafından dava konusu işlemlere istinaden 10/02/2012 tarihinde ihtirazi kayıtla ödenen 17.367,75 TL'nin iadesine karar verilmesi yönünde tam yargı davası niteliğinde bir talepte bulunulmadığından taleple bağlılık ilkesi gereğince kararda, ihtirazi kayıtla yapılan ödemenin iadesinin gerektiği yolunda gerekçeye yer verilemeyeceği açıktır.
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar sonucu itibariyle usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemlerin iptaline ilişkin temyize konu ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının açıklanan gerekçe ile ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/11/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi