19. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/11470 Karar No: 2017/3507 Karar Tarihi: 08.05.2017
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/11470 Esas 2017/3507 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalıya tamamlanmamış ev satışı nedeniyle alınan avansa karşılık tanzim edilen ve teminat amaçlı bırakılan senedin geri verilmediği iddiasıyla açılan menfi tespit davası sonucunda, ispat külfetinin davacı tarafta olduğu ve söz konusu senet nedeniyle borçlu olmadığının yazılı delilinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine ve davalının tazminat talebinin de reddine karar verilmiştir. Kanun maddeleri açısından ise, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 256. maddesi uyarınca ispat külfetinin davacı tarafta olduğu, Borçlar Kanunu'nun 567. maddesi gereği senet üzerindeki boşlukların doldurulduğu iddiasının da yazılı delile dayandırılması gerektiği belirtilmiştir.
19. Hukuk Dairesi 2016/11470 E. , 2017/3507 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen kararın süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacılar vekili, davalıya, tamamlanmamış ev satışı nedeniyle davalıdan alınan avansa mukabil, 2000 yılından önce, inşaatın tamamlanıp tapuda devrine kadar, teminat olarak bulunması amacıyla, tanzim ve vade tarihlerinin doldurulmadığı 187.000.-USD meblağlı, üzerine “...” kaydı düşülen senedin verildiğini, 16.06.2000 tarihinde taşınmazın davalı ve eşine adına tapuda intikal ettirildiğini, talebe rağmen teminat senedinin iade edilmediğini,aradaki güven ilişkisine binaen de başkaca bir işlem yapılmadığını, senet üzerindeki boşluklar doldurularak tam 14 sene sonra ... İcra Müdürlüğü"nün 2014/26284 esas sayılı icra takip dosyasından kambiyo senetlerine mahsusu takip başlatıldığını, takibe konu bono nedeniyle borçlu olmadıklarının tespiti ile lehlerine % 20 kötüniyet tazminatı ödenmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, takip dayanağı bononun kambiyo senedi niteliğinde olduğunu, davacıların takibe konu senetten dolayı borçlu olmadıklarını, borcun ödendiğini v.s. şeklindeki itirazlarını aynı nitelikteki yazılı belge ile ispat etmeleri gerektiğini, tanık v.s. delillere müracaat taleplerine muvafakatleri olmadıklarını savunarak davanın reddini ve tedbir nedeniyle alacağa kavuşmalarının engellenmesi nedeniyle de lehlerine % 20 tazminat ödenmesini istemiştir. Mahkemece, dosya kapsamı ve toplanan deliller gereğince, ispat külfeti davacı tarafta olmakla davacının dava konusu bono nedeniyle borçlu bulunmadığı hakkında yazılı bir delilinin bulunmadığı ve yemin deliline de dayanmadığı anlaşılmakla ispatlanamayan davanın ve yasal şartları oluşmayan davalı tarafın tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz edenlerden alınmasına, 08/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.