İcrai davranışla görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2016/1680 Esas 2018/8394 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/1680
Karar No: 2018/8394
Karar Tarihi: 01.11.2018

İcrai davranışla görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2016/1680 Esas 2018/8394 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararda, Diyarbakır Tapu ve Kadastro 7. Bölge Müdürlüğünde görev yapan sanığın, Finansbank A.Ş.'nin 764 ada, 8 parselde kayıtlı 19 no.lu bağımsız bölüm üzerindeki ipoteğin kaldırılması talebini yaparken, aynı bankaya ait diğer taşınmazların üzerindeki ipotekleri terkin ettiği iddiasıyla suçlanması ve mahkemece beraat ettirilmesi hakkında bir karar yer almaktadır. Mahkeme, suçtan zarar görme olarak tanımlanan kavramın suçtan doğrudan doğruya zarar görmüş olma durumu olarak anlaşıldığına ve dolaylı ya da muhtemel zararların davaya katılma hakkı vermediğine dair Ceza Genel Kurulu ve Özel Dairelerin yerleşik kararlarına atıfta bulunarak, davaya katılma hakkının bulunmadığı sonucuna varmıştır. Kararda, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi uyarınca Çevre ve Şehircilik Bakanlığının katılan sıfatını kazanmadığı ve hükmün temyiz edilemeyeceği belirtilmektedir. Kullanılan kanun maddeleri: 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi.
5. Ceza Dairesi         2016/1680 E.  ,  2018/8394 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    ..
    SUÇ : İcrai davranışla görevi kötüye kullanma
    HÜKÜM : Beraat

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    Mağdur kavramı gibi kanunda açıkça tanımlanmamış olan "suçtan zarar görme" kavramının, gerek Ceza Genel Kurulu, gerekse Özel Dairelerin yerleşmiş kararlarında; "suçtan doğrudan doğruya zarar görmüş bulunma hali" olarak anlaşılıp uygulandığı, buna bağlı olarak da dolaylı veya muhtemel zararların, davaya katılma hakkı vermeyeceğinin kabul edildiği, bu hususun Ceza Genel Kurulunun 11/04/2000 gün ve 65–69, 22/10/2002 gün ve 234–366, 04/07/2006 gün ve 127–180, 03/05/2011 gün ve 155–80, 21/02/2012 gün ve 279–55, 15/04/2014 gün ve 599-190, 28/03/2017 gün ve 214-206 sayılı Kararlarında; “dolaylı veya muhtemel zarar, davaya katılma hakkı vermez” şeklinde açıkça ifade edildiği ve Ceza Genel Kurulunun 25/03/2003 gün ve 41–54 sayılı Kararında da “tazminat ödenmesi, itibar zedelenmesi ve güven kaybı” gibi dolaylı zararlara dayanarak kamu davasına katılmanın olanaklı olmadığının kabul edilmesi karşısında;
    Suç tarihinde Diyarbakır Tapu ve Kadastro 7. Bölge Müdürlüğünde veri hazırlama ve kontrol işletmeni olarak görev yapan sanığın, Finansbank A.Ş."nin 14/06/2007 tarih ve 6156 sayılı fek yazısı ile diğer taşınmazlar üzerindeki ipotek hakları saklı kalmak kaydıyla tapunun 764 ada, 8 parselde kayıtlı 19 no.lu bağımsız bölüm üzerindeki ipoteğin kaldırılması talebinde bulunulduğu halde, aynı bankaya ait 1. kat 23 no.lu, 5. kat 14 no.lu ve 9. kat 25 no.lu bağımsız bölümler üzerindeki ipoteği terkin ettiği iddiasına ilişkin olarak atılı suçtan katılan sıfatını alabilecek surette doğrudan zarar görmesi söz konusu olmayan, bu nedenle hükmü temyiz etme hakkı bulunmadığı anlaşılan Çevre ve Şehircilik Bakanlığının katılan sıfatını kazanmadığı ve hükmü de temyiz hakkı olmadığından vekilinin temyiz itirazlarının 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 01/11/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.