14. Hukuk Dairesi 2017/1816 E. , 2020/8614 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı tarafından, davalılar aleyhine 19.09.2013 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir.
Davacı, paydaşı olduğu 104 ada 60 parsel sayılı taşınmazın genel yola bağlantısının bulunmadığını, davalıların aynı yer 62 No"lu parselin malikleri olup 55 No"lu parsel malikleri ile aralarında yaptıkları anlaşma uyarınca, 62 No"lu parsel lehine 55 No"lu parsel üzerinde geçit hakkı tesis edildiğini, kendisinin de bu yoldan faydalanmak istediğini ileri sürerek uygun bir bedel karşılığında, davalılara ait 104 ada 62 parsel sayılı taşınmaz üzerinde geçit hakkı kurulmasını talep etmiş; davacı vekili de 30.06.2015 havale tarihli dilekçesi ile 55 No"lu parsel ve 63 No"lu parsel maliklerinin davaya dahil edilmesini istemiştir.
Davalı ..., 62 No"lu parsel malikleri olarak 55 No"lu parsel malikleri ile geçit tesisi hususunda anlaşma yapılırken davacının da katılmasını teklif ettiklerini, davacının ise yola ihtiyacının bulunmadığını belirterek anlaşmaya katılmadığını, ayrıca fiilen kullandığı bir yolun mevcut olduğunu, 62 No"lu parselde davalı olarak gösterilen kayıt maliklerinden başka iki kız kardeşinin de payının bulunduğunu, ancak davada yer almadıklarını belirterek davanın reddini savunmuş; diğer davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacının paydaşı olduğu 104 ada 60 No"lu parsel lehine, bir kısım davalılara ait 104 ada 62 ve 55 No"lu parseller üzerinde teknik bilirkişilerin 03.02.2015 tarihli raporu ve ekli krokisinde (A) ve (B) harfleriyle gösterilen toplam 1.201,00 m2"lik kısımda geçit hakkı kurulmasına karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir.
Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine "mutlak geçit ihtiyacı" veya "geçit yoksunluğu", ikincisine de "nispi geçit ihtiyacı" ya da "geçit yetersizliği" denilmektedir.
Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından, leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir.
Yapılan bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince; dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının incelenmesinde, aleyhine geçit kurulan 104 ada 42 parsel sayılı taşınmazın kayıt maliklerinden ... ve ..."ün davada davalı olarak yer almadıkları anlaşılmıştır.
Bu durumda mahkemece, aleyhine geçit kurulan 104 ada 42 parsel sayılı taşınmazın kayıt maliklerinden ... ile ..."ün usulüne uygun şekilde davaya katılımının sağlanması ve aleyhine geçit kurulan taşınmazların tüm kayıt maliklerinin davada yer alıp almadıkları da denetlendikten sonra işin esası hakkında sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmaksızın, davanın esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş; bu nedenle hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.12.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.