13. Hukuk Dairesi 2015/39786 E. , 2018/4721 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, fazlaya ilişkin tüm talep ve hakları saklı kalmak kaydı ile davalının kendisine kaçak daire satması nedeniyle davanın reddine karar verilen ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2009/617E., 2010/225K. sayılı dosyasında yapılan yargılama masrafları ile ücreti vekaletten ve gayrimenkulün bugünkü değeri olan 75.000,00 TL den kendisine yapılan 26.000,00 TL ödeme düşüldükten sonra kalan bakiyeden oluşan toplam 52,500,00 TL maddi tazminatın ve davalı tarafından senelerce uğraştırılıp, oyalanması, kaçak daire satılarak aldatılıp manen yıkılmasına, psikolojisinin de bozulmasına sebebiyet verilmesi nedeniyle 10.000,00 TL manevi tazminatın, davalıdan 10.10.2003 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek faizi ile alınarak taraflarına verilmesine karar verilmesini istemiş; birleşen ... Tüketici Mahkemesi 2011/1030Esas sayılı dosyasında da aynı kişiye yönelttiği davada aynı talepte bulunmuştur.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile 58.491,00 TL mahsup tarihi olan 11/07/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, birleşen 2011/1030 nolu dava ile mahkememizde görülmekte olan davanın tarafları ve konusu aynı olduğundan bu davada ayrıca karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat talebinin reddine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-HMK’nun 297 ve devamı maddeleri gereğince bir davada istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenilen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekli olup, davaların birleştirilmesi durumunda da, asıl ve birleşen davaların birbirinden bağımsız, müstakil davalar olması nedeniyle, hüküm kısmında her bir dava hakkında o davaya ilişkin vekalet ücretleri ve mahkeme masraflarıyla birlikte ayrı ayrı hüküm kurulması zorunludur. Somut olayda mahkemece asıl ve birleştirilen davalar yönünden HMK’nun 297 ve devamı maddelerinde belirtildiği şekilde ayrı ayrı hüküm kurulmamış olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-6100 sayılı Hukuk Muhakemekemeleri Kanunu"nun 297/son (HUMK’nun 388/son, 389.md) maddesinde, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği belirilmiştir. Açıklanan bu yasa hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; mahkemece verilen kararın gerekçe kısmı ile hüküm kısmının da birbiriyle uyumlu olması gerektiği anlaşılmaktadır. Somut uyuşmazlıkta, mahkemece, kararın gerekçe kısmında, kısmen kabul edilen maddi tazminat miktarının 58.400,91TL olduğu ancak sehven hükme 58.491,00TL yazıldığından bahsedilmiş; açıklanan şekilde gerekçe ile hüküm arasında çelişki oluşturulmuştur. Mahkemece değinilen bu yön göz ardı edilerek, gerekçe ile hüküm arasında çelişki oluşturacak şekilde karar vermiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
3-Bozma şekil ve sebebine göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. ve 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, 3.bent gereğince davalının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.