19. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/11935 Karar No: 2017/3504 Karar Tarihi: 08.05.2017
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/11935 Esas 2017/3504 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı, davacının müşterisi ile birlikte yapılan inşaat sözleşmesine taraf olmadığını, fakat müşterinin, inşaat yapımını icra eden şirkete teminat olarak 50.000 USD senet verdiğini ve senedin iş tamamlandıktan sonra geri iade edilmediğini iddia etmiştir. Davalı, senedin temlik edildiğini ve takibe konu bononun anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunu öne sürmüştür. Yapılan yargılamalar sonucunda, uyuşmazlık konusu senedin teminat amacıyla verildiği, davacının borcunun bulunmadığı anlaşıldığından, davanın kabulüne karar verilmiş ve haksız takip sebebiyle davalıdan %20'lik bir tazminat alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesi ve hüküm süresi içinde temyiz edilmesi sebebiyle Yargıtay Kanunu'nun ilgili maddeleridir.
19. Hukuk Dairesi 2016/11935 E. , 2017/3504 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen kararın süresi içinde davalı tarafça temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili ile dava dışı ..., ..., ... ve ... Müh...Ltd.Şti. arasında 01.01.2005 tarihinde kat karşılığı inşaat yapım işişne yönelik adi ortaklık sözleşmesi imzalandığını ve ortakların her birinin inşaat yapımını icra edecek ... Müh...Ltd.Şti."ne teminat olarak zarar ihtimaline binaen 50.000.-USD senet verdiklerini, işin tamamlandığını teminat olarak alınan senedinin iade edilmediğini, senet üzerindeki boşluklar doldurularak muvazaalı olarak hareket eden ... tarafından ... İcra Müdürlüğü"nün 2012/204 esas sayılı dosyasından kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibi başlatıldığını, daha sonra takip alacağının davalıya temlik edildiğini, takibe konu bono nedeniyle borçlu bulunmadıklarının tespiti ile lehlerine %50"den aşağı olmamak üzere tazminat ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin adi ortaklık sözleşmesine taraf olmadığını, takip konusu alacağı temlik aldığını, takibe konu bononun anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu ve teminat senedi olduğu iddialarının yazılı delillerle ispatının gerektiğini savunarak davanın reddini ve lehlerine tazminat verilmesini istemiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; uyuşmazlık konusu senedin davalıya teminat amacıyla verildiği, daha sonra 3. kişilere ciro edildikten sonra yine davalı ..."ın sahibi ve temsilcisi olduğu şirkete temlik edildiği, davalının soyutluk iddiasını ileri sürmesinin TMK. 2"de düzenlenen güven kuralına aykırı olduğu, hukuken korunmasının mümkün olmadığı, davacının vermiş olduğu senedin teminat senedi olması nedeniyle davacının borcunun bulunmadığı anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmiş ve borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşıldığından takip konusu alacağın %20"si oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı tarafça temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle dava konusu bonoyu lehdar şirketten ciro yoluyla devralan ciranta ..."ın bonoyu lehdar şirket yetkilisine devir ve ciro etmekle iyi niyetli üçüncü kişi sayılamayacağı göz önüne alınarak davalının yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 08/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi