3. Ceza Dairesi Esas No: 2019/2387 Karar No: 2019/10342 Karar Tarihi: 14.05.2019
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/2387 Esas 2019/10342 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme 29.05.2015 tarihinde meydana gelen bir yaralamaya ilişkin olarak verilen kararın temyizini ele aldı. Müşteki olduğu belirtilen kişinin yaralanma raporları incelenmemiş ve hüküm verilmeden önce adli tıp raporu alınmamıştı. Ayrıca, sanıkların avukatının ortak bir savunma yapması nedeniyle menfaat çatışması yaşandığı tespit edilmişti. Bu nedenlerle karar bozuldu. Kararda, Avukatlık Kanunu'nun 38/1. ve Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 152. maddelerine atıfta bulunuldu. Suça sürüklenen çocukların hakları ise saklı kaldı ve karar oybirliği ile alındı. Kanun maddelerinin detaylı ve açıklayıcı bir şekilde eklenmesi istendiği için, Avukatlık Kanunu'nun 38/1. maddesi müdafinin ehliyetiyle ilgili, CMK'nin 152. maddesi ise müdafinin savunma yapacağı durumların sınırlarını belirlemektedir. Ayrıca, CMK'nin 326/son maddesi kazanılmış hakları korumaktadır.
3. Ceza Dairesi 2019/2387 E. , 2019/10342 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: 1) Müştekinin 29.05.2015 tarihinde... Devlet Hastanesinden alınan raporunda "sağ kaş üzerinde 3x0,5 cm"lik sütur gerektiren kesinin mevcut olduğunun" belirtilmesi karşısında, müştekinin yaralanmasının yüzde sabit iz oluşturup oluşturmadığı yönünde rapor alınmadan hüküm kurulduğu anlaşıldığından, müştekinin tüm raporları ve tedavi evrakları birlikte en yakın Adli Tıp Şube Müdürlüğüne sevkedilip bu hususta kati rapor alındıktan sonra, sanığın hukuki durumunun tespit ve tayini gerektiği gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 2) Ceza Genel Kurulunun 20.10.2009 gün ve 2009/1-85/242 sayılı kararında açıklandığı üzere, mağdura yönelik aynı eylemin failleri olarak yargılanan sanıklardan birisinin savunulmasının diğer sanık yönünden savunmada zaafiyet yarattığı durumlarda sanıklar arasında menfaat uyuşmazlığı bulunduğunun kabulü gerektiğinden, somut olayda aralarında yakın arkadaşlık ilişkisi bulunan suça sürüklenen çocuklar ve müdafiinin savunmalarına göre aralarında menfaat çatışması bulunduğu anlaşılmakla, suça sürüklenen çocukların savunmalarının ayrı müdafiiler yerine aynı müdafii tarafından yapılması suretiyle 1136 sayılı Avukatlık Kanunu"nun 38/1. ve 5271 sayılı CMK"nin 152. maddelerine aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocukların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, suça sürüklenen çocukların CMUK"un 326/son maddesi gereğince kazanılmış hakları saklı kalmak kaydıyla, 14.05.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.