5. Ceza Dairesi 2018/2810 E. , 2018/8374 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : İcrai davranışla görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Suç tarihinde S.S. Kemer Merkez Sulama Kooperatifi yönetim kurulu üyesi olarak görev yapan sanığın, haklarındaki hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen kooperatif yönetim kurulu başkan ve üyeleri olan diğer sanıklar ile birlikte kooperatif alacaklarının tahsiline yönelik herhangi bir işlem yapmamak, kasa mevcudu yeterli olmasına rağmen kredi çekerek borç ödemelerini gerçekleştirmek, adına usulsüz şekilde harcırah tahakkuk ettirmek ve kooperatife ait araçların satışında piyasa araştırması yapmamak suretiyle kooperatifi zarara uğratarak görevi kötüye kullanma suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; aşamalarda yüklenen suçlamayı kabul etmeyen sanık hakkında hükme esas alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya yeterli olmadığı gözetilerek maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılabilmesi açısından, kooperatife ait araçların suç tarihlerindeki rayiç satış değerlerinin araştırılması, suça konu döneme ve iddialara ilişkin tüm defter, kayıt ve belgeler temin edilerek dosyanın kül halinde Sayıştay emekli uzman denetçilerinden seçilecek bilirkişi heyetine tevdi ile kooperatifin suç tarihlerindeki tüm gelir ve giderleri belirlenip, kasa ve banka mevcutları da nazara alınarak karşılaştırılması suretiyle araç satışları nedeniyle zarar meydana gelip gelmediği, kooperatifin üyelerinden ve ...isimli firmadan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise bunun miktarı ve alacağın tahsili yoluna gidilip gidilmediği, kooperatifin suç tarihlerindeki kasa mevcudunun ödemeleri karşılamaya yeterli olup olmadığı, kredi çekilmesine ihtiyaç duyulup duyulmadığı ve çekilen kredilerin ne şekilde kullanıldığı, harcırah ödemelerinin hangi amaçla, ne miktarda ve kime yapıldığı, buna ilişkin yönetim kurulu kararı alınıp alınmadığı, suç tarihlerinde kooperatifin parasal işlemlerinin kim ya da kimler tarafından yürütüldüğü, sanığın yönetim kurulundaki konumu ve eylemlere ne şekilde iştirak ettiği hususlarını irdeler
şekilde ayrıntılı rapor alınması, sorumlu olduğunun tespiti halinde ise atılı eylemler nedeniyle gerekçeleri de gösterilerek objektif cezalandırma şartı olan kişi mağduriyeti, kamu zararı veya kişilere haksız kazanç (menfaat) sağlanması unsurlarının oluşup oluşmadığının karar yerinde tartışılması sonrasında hasıl olacak sonuca göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine eksik inceleme ve yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Açıklanması geri bırakılan hükümden sonra 19/12/2010 tarihinde yürürlüğe giren 6086 sayılı Yasanın 1. maddesi ile TCK"nın 257/1-2. madde-fıkralarında yer alan “kazanç” sözcüğünün “menfaat” olarak değiştirilmesi, bu fıkralarda öngörülen cezaların alt ve üst sınırlarının indirilmesi karşısında, TCK"nın 7/2. madde-fıkrasındaki "suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur" hükmü gözetilerek sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
Yüklenen suçu bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda birden fazla kez işlediği anlaşılan sanık hakkında zincirleme suç hükümlerini içeren TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanmaması,
TCK"nın 53/1-d maddesindeki hak ve yetkinin kötüye kullanılması suretiyle yüklenen suçu işlediği kabul edilen sanık hakkında aynı Kanunun 53/5. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
TCK"nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve E. 2014/140; K. 2015/85 sayılı iptal Kararı doğrultusunda uygulanması lüzumu,
Kanuna aykırı, sanık müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 01/11/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.