17. Ceza Dairesi 2019/65 E. , 2019/6297 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇLAR : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜMLER : istinaf başvurusunun esastan reddi, temyiz isteminin reddi
TEBLİĞNAMEDEKİ İSTEK : Temyiz isteminin esastan reddi
Ankara 30. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/1818 Esas ve 2017/398 Karar sayılı ilamı ile hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine karşı, sanık müdafiinin CMK"nun 272 ve müteakip maddeleri uyarınca istinaf kanun yoluna başvurması üzerine; Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu verilen 22.06.2018 gün, 2018/794 Esas ve 2018/1416 Karar sayılı “Esastan Red" ve 28.09.2018 gün, 2018/794 Esas ve 2018/1416 Karar sayılı ek kararı ile “Temyiz İsteminin Reddi" kararlarına karşı, sanık müdafii tarafından usulüne uygun olarak açılan temyiz davası incelenip görüşüldü;
I-Sanık hakkında iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan 28.09.2018 tarih, 2018/1794 Esas ve 2018/1416 Karar sayılı ek kararın temyiz incelenmesinde;
Hhükmolunan cezanın miktarı ve türü gözetildiğinde, 5271 sayılı CMK"nun 286/2-a maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının temyizlerinin mümkün olmadığı, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesinin 22.06.2018 tarih, 2018/794 Esas ve 2018/1416 Karar sayılı hükmüne yönelik sanık müdafiinin temyiz talebinin Bölge Adliye Mahkemesi tarafından CMK"nun 296/1. maddesi ile verilen yetkiye dayanılarak reddedildiği, sanık müdafiinin CMK"nun 296/2. maddesindeki düzenleme ile temyizi kabil hale getirilen bu karara karşı temyiz talebinde bulunduğu, Bölge Adliye Mahkemesince verilen temyiz isteminin reddine ilişkin 28.09.2018 tarihli, 2018/794 Esas ve 2018/1416 Karar sayılı ek kararda bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmakla, CMK"nun 302/1. maddesi uyarınca, usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİNE,
II-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelenmesine gelince;
5271 sayılı CMK"nun 288. maddesinin ""Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır."", aynı Kanunun 294. maddesinin ""Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir."" ve aynı Kanunun 301. maddesinin ""Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar."" şeklinde düzenlendiği
de gözetilerek sanık müdafiinin temyiz isteminin sanığın suç kastının olmadığına, suç vasfında hata yapıldığına ve etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğine yönelik belirlenerek maddi vakıa denetimi gerektiren nedenler dışındaki sebeplere ilişkin yapılan incelemede;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, ilk derece mahkemesinin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdiri ile anılan hükme ilişkin Bölge Adliye Mahkemesinin kararı nazara alındığında yerinde görülmeyen sair temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanığın, müşteki ..."a ait akaryakıt istasyonunda çalışırken olay tarihinde saat 24:00 sıralarında şirket yetkilisi olan diğer müşteki ..."e tahsis edilmiş olan odaya camı zorlamak suretiyle girerek duvarda asılı bulunan ve ..."e ait pantolonun cebindeki şirkete ait 2.600 TL"yi alarak ayrıldığı, sanığın savcılık ifadesinde suçlamayı kabul ettiği, çaldığı 2.600 TL’nin 1.500 TL’sini ödediğini belirttiği, zaman kaybı olmaması açısından müşteki ...’in telefonu aranarak ödeme yapılıp yapılmadığının sorulduğu, müşteki tarafından ödeme yapılmadığının beyan edildiği, bu hususun sanığa sorulması üzerine sanık, ödemeyi bizzat kendisinin değil Kadir isimli açık adresini bilmediği bir arkadaşı tarafından yapıldığını ifade ettiği, kovuşturma aşamasında diğer müşteki ...’ın dinlendiği, müşteki ...’in ise duruşmaya gelmemesi nedeniyle dinlenmesinden vazgeçildiği, sanığın yakalama kararına istinaden alınan savunmasında, yine paranın bir kısmını ödediğini, kalanını ödeyemediğini bu yüzden zararı gidermek için süre istediğini belirttiği, mahkeme tarafından sanığa müştekinin zararını gidermek için süre verildiği, ayrıca müşteki Dünya"ya açıklamalı çağrı kağıdı çıkarılarak zararın karşılanıp karşılanmadığının sorulmasına karar verildiği, mahkeme tarafından sadece müşteki ...’a meşruhatlı davetiye çıkarıldığı, verilen süre de sanığın kalan zararı karşılayamadığı ancak yine kısmi ödeme yaptığını iddia ettiği anlaşılmakla, müşteki ...’in de duruşmaya çağrılarak sanığın kendisine kısmi ödeme yapıp yapmadığı, kısmi ödeme yapıldı ise hangi aşamada yapıldığı, kısmi ödeme mevcut ise kısmi ödemeye muvafakati olup olmadığı da sorularak sanık hakkında ödemenin hangi aşamada yapıldığı da dikkate alınarak TCK’nun 168/1-4 veya 168/2-4 maddelerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmadan hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesinin 22.06.2018 gün, 2018/794 Esas ve 2018/1416 Karar sayılı istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik hükmünün 5271 sayılı CMK"nun 302/2-4. madde ve fıkrası gereğince BOZULMASINA, 5271 sayılı CMK"nun 304/2. maddesi uyarınca yeniden incelenmek ve hüküm verilmek üzere dosyanın Ankara 30. Asliye Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesi"ne gönderilmesine, 29.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.