20. Ceza Dairesi 2017/6730 E. , 2018/1147 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm/Karar : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Temyiz incelemesi, duruşmalı inceleme talebinde bulunan sanık müdafiinin yöntemine uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmaya gelmemesi ve geçerli bir mazeret de bildirmemesi nedeniyle duruşmasız olarak yapılmıştır.
Sanık hakkında 09/07/2014 tarihinde uyuşturucu ticareti yapma suçu açısından suç tarihi olarak tebliğnamede belirtilmesi istenmiş ise de iddianame anlatımında sanık ... ... ve ... "nun tefrik öncesi dosyada uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanık..."dan uyuşturucu madde satın aldıklarının belirtilmesi ve bu suç açısından Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 2014/6322 soruşturma sayılı dosyasında sanık ve ... ... hakkında Kamu Davasının Açılmasının Ertelenmesi kararı verilmesi karşısında, tebliğnamedeki 09/07/2014 tarihinin suç tarihi olarak yazılması gerektiği yönündeki görüşe iştirak edilmemiştir.
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 28.04.2015 tarih, 2014/462 Esas, 2015/135 Karar ve 2014/848 Esas, 2015/136 Karar sayılı Kararlarında da açıklandığı üzere; gizli soruşturmacının 25/04/2014 tarihinde sanıktan suç konusu uyuşturucu maddeyi satın alması üzerine sanığın ""satmak için uyuşturucu madde bulundurma"" suçu belirlenmiş ve bu suçun delili elde edilmiştir. Bu nedenlerle gizli soruşturmacı tarafından sanıktan birden çok kez uyuşturucu madde satın alınması, ayrıca suç oluşturmayacağı ve gerçek anlamda bir ""alım-satım"" söz konusu olmadığı, 29/04/2014 tarihli eylemi için suçun zincirleme olarak işlendiği kabul edilerek sanığın cezasının, TCK"nın 43. maddesi ile artırılamayacağı, ayrıca sanığın 25/04/2014 tarihli eyleminin 15/07/2014 tarihinde evinde ele geçen maddelerin satılması niteliğinde bulunduğu ve tek suç oluşturduğu anlaşılmakla sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği yönündeki tebliğnamedeki bozma görüşüne iştirak edilmemiştir.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli ka
dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 24/05/2014-23/06/2014-15/07/2014 yerine 15/07/2014 olarak eksik yazılması,
2- 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
3-İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’nce suça konu uyuşturucu maddeden alınan şahit numunelerin müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
4- Sanığın eylemlerinin tek fiil olarak kabul edilmesi nedeniyle, 26/12/2014 tarihli hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 17/09/2015 tarihli bozma ilamı ile sanık lehine bozulduğunun anlaşılması karşısında: 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 326. maddesinin 4. fıkrasında; "Hüküm yalnız sanık tarafından veya onun lehine Cumhuriyet savcısı veya 291. maddede gösterilen kimseler tarafından temyiz edilmişse, yeniden verilen hüküm, evvelki hükümle tayin edilmiş olan cezadan daha ağır olamaz" şeklindeki düzenleme gereğince 26/12/2014 tarihli hükümle tayin edilen 12 yıl 6 ay hapis ve 1000 Türk Lirası adli para cezasının sonuç ceza açısından sanık bakımından kazanılmış hak olduğunu gözetilmeden bozma sonrası yapılan yargılama sonucu 10/03/2016 tarihli hükümle 15 yıl hapis ve 30.000 Türk Lirası adli para cezasına hükmedilmek suretiyle fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazı bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, resen de temyize tabi hükmün BOZULMASINA, 27.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi