
Esas No: 2015/10030
Karar No: 2016/8780
Karar Tarihi: 12.10.2016
Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/10030 Esas 2016/8780 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Sanıklar hakkında ayrı ayrı TCK"nın 157/1, 52/2, 52/4 ve 53. maddeleri uyarınca ayrı ayrı 4 yıl hapis ve 8.000 TL adli para cezası, sanık ... için TCK"nın 63. maddesinin tatbiki.
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıkların iştirak halinde hileli hareketler ile gümrük işleri ile uğraştıkları izlenimi uyandırıp, gümrükten ucuza araba ve iş makinesi alacakları vaadi ile muhtelif zamanlarda mağdur ..."den 160.000 TL civarında haksız menfaat temin ettikleri iddia ve kabul edilen olayda ;
Sanıkların aşamalardaki çelişkili savunmalarına, mağdurların anlatımlarına, teşhis tutanaklarına, banka kayıtlarına ve tüm dosya kapsamına göre; sanıkların baştan beri iştirak iradesi ile birlikte hareket etmek suretiyle üzerlerine atılı dolandırıcılık suçunu işledikleri anlaşılmış olup, müsnet suçtan cezalandırılmalarına yönelik kabulde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanıklar hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan hükümde temel ceza belirlenirken “suçun işleniş biçimi, suç konusunun önem ve değeri, suçun işlendiği yer ve zaman” şeklinde gösterilen alt sınırdan uzaklaşma gerekçelerinin 5237 sayılı TCK’nın 61. maddesi anlamında kanuni, yeterli ve dosya kapsamına uygun olduğu tespit edilmiş, söz konusu suçun işlenmesi ile elde edilen yararın 160.000,00 TL civarında olması karşısında sanıklara verilen cezanın 5237 sayılı TCK’nın 3/1. maddesinde öngörülen orantılılık ilkesine de uygun olduğu anlaşıldığından tebliğnamedeki bu yöndeki bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
Sanıkların söz konusu suçu aynı fiilin icrası kapsamında birden çok kere işlemeleri karşısısında TCK"nın 43. madde hükmü uyarınca teselsül hükümlerinin uygulanmamış olması ve ayrıca hükümde adli para cezası hesaplanırken sonuç cezanın 80,000,00 TL olarak hesaplanması gerekirken Mahkemece 8.000,00 TL olarak belirlenmesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıklar müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak ;
TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda uygulamasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmekle beraber, maddenin (b) fıkrasında yer alan "ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" şeklindeki ibarenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle bu husus,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanun"un 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, TCK"nın 53/1. maddesinin (b) bendinin uygulanmasına ilişkin kısımdaki "ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin tamamen çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA 12/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.