Vergi Usul Kanununa muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/3540 Esas 2019/3145 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/3540
Karar No: 2019/3145
Karar Tarihi: 26.03.2019

Vergi Usul Kanununa muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/3540 Esas 2019/3145 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sahte fatura düzenleme suçundan dava şartı olan vergi dairesi başkanlığı mütalaası bulunmadığından davanın düşürülmesi gerektiğini belirterek, sahte fatura kullanma suçundan mahkumiyet hükmü kurulmasını doğru bulmadığına hükmetti. Ayrıca, aynı takvim yılı içinde birden fazla fatura düzenlenmesi durumunda sanık hakkında artırım yapılması ve TCK 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan hakların sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiği konusunda da hata yapıldığı vurgulandı. Karara göre, 213 sayılı kanunun 367. maddesi uyarınca sahte fatura düzenleme suçundan sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri Açıklamaları:
- 213 sayılı Kanunun 367. maddesi: Vergi usul ve şekil hükümlerine aykırı hareket edilmesi halinde vergi ziyaı cezası uygulanacağını belirler.
- 5237 sayılı TCK’nin 43. maddesi: Aynı türden birden fazla suç işleyenler hakkında cezanın artırılabileceğini belirler.
- 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesi: Ceza infazı ve denetimi hakkında düzenlemeleri içerir.
- 1412 sayılı CM
11. Ceza Dairesi         2017/3540 E.  ,  2019/3145 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1- 213 sayılı Kanunun 367. maddesi uyarınca dava şartı olan vergi dairesi başkanlığı mütalaası ve dayanağı olan vergi suçu raporu ile eklerinin “2007 takvim yılında sahte fatura düzenlemek” suçuna ilişkin olduğu, kamu davasının ise buna aykırı olarak "sahte fatura kullanmak" suçundan açıldığı, sahte fatura düzenleme suçundan usulüne uygun olarak verilmiş dava şartı olan mütalaa bulunmadığı, sahte fatura düzenleme ve kullanma eylemlerinin birbirinden bağımsız ve ayrı suçları oluşturduğu ve birbirine dönüşmeyeceği gözetilip, 2007 takvim yılında sahte fatura kullanma suçundan Cumhuriyet Başsavcılığı"na ihbarda bulunulup dava açılması halinde birleştirilerek sahte fatura kullanma suçundan verilmiş dava şartı olan mütalaa bulunmadığından davanın düşürülmesine, sahte fatura düzenleme suçundan ise sonucuna göre karar verilmesi gerekirken; vergi incelemesine konu yapılmayıp, dava şartı olan “mütalaa” verilmeyen sahte fatura kullanma suçundan yargılamaya devamla yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
    2- Kabule göre de;
    a) Aynı takvim yılı içerisinden birden fazla fatura düzenlenmesi eyleminde sanık hakkında TCK’nin 43. maddesi gereğince artırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
    b) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesinin, Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ve Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.03.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.