13. Hukuk Dairesi 2016/21545 E. , 2018/4713 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı Asil ... ve vekili avukat ... ile davacılar vekili avukat ..."nun gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacılar vekili, davalının kadın doğum uzmanı olarak davacılardan ... "ı hamileliğinin 9.haftasından başlamak üzere 26.haftaya kadar düzenli olarak takip ettiğini, takip süresince bebekte herhangi bir anormal durumun bulunmadığını, sağlıklı olarak doğumun gerçekleşeceğini beyan etmesine rağmen çocukta mevcut olan anomalinin tespit edilememesi nedeniyle çocuğun bazı organlarının eksik olarak dünyaya geldiğini, davalı doktorun gerekli özeni gösterip çocuğun anomalilerini tespit etmesi halinde gebeliğin sonlandırılacağını, bu imkanın kullandırılmaması nedeniyle sakat çocuklarının dünyaya gelmesine sebebiyet verdiğini ileri sürerek, bu nedenlerle 10.000,00TL maddi, çocuk için 50.000,00TL, anne ve baba için ayrı ayrı 25.000,00TL olmak üzere toplam 100.000,00TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacılar tarafından davalı aleyhine açılan maddi tazminat talebinin sübuta ermediğinden reddine, davacılar tarafından davalı aleyhine açılan manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne, davacı ... için 40.000,00TL, davacı ... için 20.000,00TL, davacı ... için 20.000,00TL olmak üzere toplam 80.000,00TL manevi tazminatın olay tarihi olan 12/10/2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Mahkemece, davacı tarafından yapılan yargılama gideri davanın kabul-ret oranına göre taraflara paylaştırılmış ancak 5. bentte kabul-ret oranına göre belirlenen bedel “1.314,00TL” olacakken sehven “1.1314,00TL” yazıldığı anlaşılmıştır. Ayrıca, davalının 19.02.2013 tarihinde yatırmış olduğu 1.500,00TL bilirkişi ücreti masrafı dikkate alınmamıştır. O halde, davalı tarafından yapılan bu masrafın da kabul-ret oranına göre paylaştırılması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK.nun 438/7 (HMK"un 370.) maddesi gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bent uyarınca, mahkeme kararının hüküm bölümünün, 5. numaralı bendindeki “1.1314,00TL” ibaresinin “1.314,00TL” olarak düzeltilmesine ve bu bendin devamı olarak “Davalı tarafın yapmış olduğu 1.500,00TL bilirkişi ücreti yargılama giderinin davanın kabul-ret oranına göre 420,00TL sinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,” cümlesinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 1.630,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.