7. Ceza Dairesi Esas No: 2021/5676 Karar No: 2021/13598 Karar Tarihi: 26.10.2021
556 sayılı KHK"ya muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/5676 Esas 2021/13598 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hakkında marka hakkına tecavüz suçundan açılan kamu davasında, şikayet hakkı münhasıran marka sahibine ait olduğundan, hakkın başkaları tarafından kullanılması mümkün değildir. Marka sahibi kişiler şikayet tarihinde, vekâletname bulunmak koşulu ile avukatları vasıtasıyla da şikayette bulunabilirler. Dosya incelendiğinde, marka sahibi firma yetkilisi tarafından sanık hakkında şikayet tarihi itibarıyla hukuken geçerli bir şikayetin bulunmadığı anlaşıldığından, davanın düşürülmesine karar verildi. Kanuna aykırı bulunan kararın, 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca bozulmasına karar verildi. Kanun Hükmünde Kararname'nin 61/A-1 maddesi ise suçun soruşturulması ve kovuşturması şikayete tabi olduğunu belirtmektedir.
7. Ceza Dairesi 2021/5676 E. , 2021/13598 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 556 sayılı KHK"ya muhalefet ...
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; Suç ve karar tarihinde yürürlükte bulunan 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A-1 maddesinde düzenlenen suçun soruşturulması ve kovuşturulması şikayete tabi olup, katılan ... S.P.A firması vekilinin şikayeti üzerine, sanığa ait işyerinde yapılan aramada üzerlerinde katılan ... ... S.P.A firması adına tescilli markaların bulunduğu taklit ürünlerin satışa arz edilmiş halde ele geçirildiği iddiası ile sanık hakkında marka hakkına tecavüz suçundan kamu davası açılmışsa da; Marka hakkına tecavüz suçlarında şikâyet hakkı, münhasıran marka sahibine ait olup, tescilli markanın sahibi olan ve marka korumasından doğan hakları tecavüze uğrayan gerçek veya tüzel kişiler şikâyetçi olabilir. Diğer bir ifade ile şikâyet hakkını kullanacak marka sahibi Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde tutulan marka sicilinde, adına markanın tescil edildiği gerçek veya tüzel kişidir. Şikâyet hakkı şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hak olduğundan bu hakkın başkaları tarafından kullanılması mümkün değildir. Hak sahibi kişiler şikâyet tarihinde, şikâyette bulunma yetkisini veren vekâletname bulunmak koşulu ile avukatları vasıtasıyla da şikâyette bulunabilir. Davaya vekâlet konusu 6100 sayılı HMK’nun 71-83. maddelerinde düzenlenmiş olup, hem HMK’nda hem de Türk Borçlar Kanunu"nda vekâletnamelerin herhangi bir şekil şartına bağlı olmadığı kabul edilmiştir. Şikâyet hakkını kullanma konusunda asıl olanın vekâlet verenin iradesi olduğu yönündeki ilke ışığında somut olaya gelince; Dosya içerisinde mevcut olan ve ... S.P.A firmasının yetkilisi tarafından ... irtibat bürosu yetkilisi ...’e verilen asıl vekaletnamenin içeriğinde “Bir gümrük davasını ya da başka bir davayı takip etme anlaşması vaka bazında mektup, telefaks veya e-posta iletişimi ile yapılacaktır.” şeklindeki kısıtlamanın bulunması ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 28/03/2021 tarihli eksikliğin giderilmesi talepli yazısına rağmen, katılan firma vekilinin; sanık hakkında şikâyet hakkının kullanılması amacıyla ve şikâyet tarihini kapsar şekilde marka sahibi firma yetkilisi tarafından kendilerine verilmiş izin içeren mektup, telefaks veya elektronik posta iletisi aslını veya tercümesinin onaylı örneklerini dosyaya ibraz edemediği anlaşıldığından, marka sahibi firmanın sanık hakkında şikayet tarihi itibarıyla hukuken geçerli bir şikâyetinin bulunmadığı gözetilmeden, davanın düşürülmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi, Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeyen HÜKMÜN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 26/10/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.