11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/3534 Karar No: 2019/3144 Karar Tarihi: 26.03.2019
Vergi Usul Kanununa muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/3534 Esas 2019/3144 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın, 2007 yılında sahte fatura düzenlemek suçundan kurulan hükme yönelik katılan vekilinin temyiz itirazları içeren davada, sanığın yetkilisi olduğu şirketin düzenlediği faturaları kullanan mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediği, dava açılıp açılmadığı gibi hususlar araştırılmalıdır. Faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığı yönünden mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine ilişkin ticari kanıtlar, geçerli ödeme belgeleri ve satıcının hesap hareketleri incelenmeli ve karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi yapılmalıdır. Sanığın savunmasının doğru olup olmadığına dair, faturaları kullanan şirket yetkilileri tanık sıfatıyla dinlenmeli, imza ve yazıların sanığa ait olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yapılmalıdır. Hükümde eksik araştırma ve inceleme yapıldığı için hüküm bozulmuştur. Kanun maddeleri: Vergi Usul Kanunu, TCK'nin 53. maddesi, 5320 Sayılı Kanunun 8/1. maddesi, 1412 Sayılı CMUK'nun 321. maddesi.
11. Ceza Dairesi 2017/3534 E. , 2019/3144 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet HÜKÜM : Mahkumiyet
Tuzla Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 15.09.2011 tarihli ve 2011/2240 esas sayılı iddianamesi ile sanık hakkında 2005-2006-2008-2009 yıllarında sahte fatura düzenleme suçundan dava açılmış olduğundan bu hususta mahallinde karar verilmesi mümkün görülmüştür. Sanık hakkında 2007 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan kurulan hükme yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; 1-... Vergi Dairesi Müdürlüğünün... vergi numaralı mükellefi olan...Gemi İnşa San. ve Tic. Ltd. Şti."nin yetkilisi olan sanık hakkında 2007 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında, sanığın şirket işleriyle ilgisinin bulunmadığı, şirket adına bir belge düzenlemediğini savunması karşısında; sanığın yetkilisi olduğu şirketin düzenlemiş olduğu faturaları kullanan mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin araştırılması, bu şirket yetkilileri hakkında sahte fatura kullanmaktan dava açılmış olup olmadığı belirlenip, açıldığının tespiti halinde dava dosyaları getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi; faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan geçerli ödeme belgeleri ve satıcının kasasına ya da banka hesabına girip girmediğinin tespiti ile faturaları kullanan mükellefin yeterli üretimi, mal girişi ya da stoku olup olmadığı da araştırılıp, karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi yaptırılması; sanığın savunmasının doğru olup olmadığının tespiti bakımından, faturaları kullanan şirket yetkililerinin CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanığı tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların alınması konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması, faturalarda yer alan imza ve yazıların sanığa ait olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması, sonucuna göre toplanan tüm deliller değerlendirilip sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 2- Kabule göre de; a) Uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında TCK’nin 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, b) Kendisini vekil ile temsil ettiren katılan lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken dilekçe yazım ücretine hükmedilmesi, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 26.03.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.