13. Ceza Dairesi 2018/11208 E. , 2019/4781 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme, görevi yaptırmamak için direnme, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanık ... hakkında müşteki ..."a yönelik mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
14.04.2011 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen ek 2. madde uyarınca doğrudan verilen 3.000 (dahil) TL"ye kadar olan adli para cezalarından ibaret mahkumiyet hükümleri kesin olup, sanık hakkında tayin edilen 2.000 TL adli para cezasına ilişkin hükmün, cezanın türü ve miktarı itibariyle temyizi mümkün bulunmadığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi gereğince sanık ... müdafiinin temyiz isteminin tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
II-Sanıklar ... ve ... hakkında müşteki ..."a yönelik hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığının ihlali ile müşteki ..."e yönelik işyeri dokunulmazlığının ihlali; sanık ... hakkında görevi yaptırmamak için direnme (müşteki ..."a yönelik) suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 gün, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak anılan maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanık ... müdafii ile sanık ..."ın temyiz istemleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
III-Sanık ... hakkında müşteki ..."a yönelik mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Müşteki ..."ın 30.06.2010 tarihli celsede alınan beyanında, işyerinin kapı kilidinin kırılması nedeniyle oluşan zararın olaydan bir iki gün sonra sanıkların akrabaları tarafından karşılandığını beyan ettiğinin anlaşılması karşısında, sanığa verilen cezada 5237 sayılı TCK"nın 168/1. maddesi uyarınca indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz istemi bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA,
IV-Sanık ... hakkında kurulan tüm hükümlere (09.09.2015 tarihli asıl karar ile 14.09.2015 tarihli ek karar) yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme (müşteki ..."e yönelik) suçundan açılan dava hakkında herhangi bir karar verilmemiş ise de, zamanaşımı süresi içinde her zaman karar verilmesi mümkün görülmüştür.
Sanığın 12.02.2014 tarihli talimat duruşması ile 04.03.2015 tarihli duruşmada alınan savunmalarında, temyiz ve tebliğnameye karşı verdiği cevap dilekçelerinde, 2005 yılında kimliğini kaybettiğini, suç tarihinde İzmir"de işçi olarak çalıştığını, atılı suçlardan yakalanarak cezaevine giren şahsın kendi kimlik bilgilerini kullandığını parmak izi ve fotoğraf incelemesi yapıldığı takdirde gerçek durumun ortaya çıkacağını savunduğu halde, bu konuda gerekli araştırmanın yapılmadığının anlaşılması karşısında; 12.02.2014 ve 04.03.2015 tarihli celselerde savunması alınan, temyiz ve tebliğnamaeye karşı cevap dilekçelerini ibraz eden şahıs ile 28.04.2010 tarihinde yakalanarak tutuklanan, cezaevine giren, kan örneği alınan ve 30.06.2010 tarihli celsede dinlenerek hakkında mahkumiyet kararı verilen sanığın aynı kişiler olup olmadığının tespiti amacıyla; kan örneği, parmak izi, fotoğraf ve imza karşılaştırması yapılarak şüpheye meydan vermeyecek şekilde suçu işleyen kişinin gerçek kimliği tespit edildikten sonra kanıtların bir bütün halinde değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdiri gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz istemi bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 26.03.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.