14. Hukuk Dairesi 2020/2311 E. , 2020/8603 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 10.12.2019 gün ve 2019/3409 Esas ve 2019/8478 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, imar uygulamasının iptalinden kaynaklı tapu iptali ve tescil istemine yöneliktir.
Davacı vekili, müvekkiline ait 1825 ada 22 parsel sayılı taşınmazın civar parsellerle birlikte 06/09/2007 tarihli, 2007/786 sayılı Esenyurt Belediye Encümen kararına dayalı olarak imar uygulamasına tabi tutulduğunu ve oluşan imar parsellerinden 1825 ada 27 parsel sayılı taşınmazda davacının davalı ile paydaş kılındığını, anılan imar uygulamasının idari yargı yerince iptal edildiğini ileri sürerek, tapu iptal ve taşınmazın kadastral mülkiyet ve geometrik durumuna ihyasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, 6360 sayılı Kanunun 1/5. maddesi ile davalı ... İl Özel İdaresinin Tüzel Kişiliğinin 30/03/2014 tarihinde sona erdiği, bu doğrultuda dava konusu taşınmazdaki davalı payının davacı Hazineye geçtiğinden davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair hükmün temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 10.12.2019 tarih, 2019/3409 Esas - 2019/8478 Karar sayılı ilamıyla; “… Davacı Hazinenin talebi, 1825 ada 22 parsel sayılı taşınmazın ihyasına yönelik olduğundan, davanın kabulüne karar verebilmek için 1825 ada 22 parsel sayılı taşınmazda yapılan imar uygulamalarının tümünün iptal edilmiş olması gerekmektedir. Yukarıda belirtildiği üzere taşınmazın bulunduğu alanda Esenyurt Belediye Başkanlığının, 03/10/2012 tarihli 2012/1791 sayılı encümen kararına istinaden yapılan imar uygulamasının idari yargı yerince iptal edilip edilmediği hususunun araştırılarak varsa imar uygulamasının iptaline dair verilen kararın kesinleşme şerhli sureti dosya arasına alınmalıdır. İhyası talep edilen taşınmazda paylı mülkiyet söz konusu olduğundan ve paydaşın kendi payına yönelik ihya talebi üzerine verilecek kabul kararının, kısmi ihyaya sebep olacağı gözetildiğinde 1825 ada 22 parselin davada yer almayan paydaşının da davaya katılımı öncelikli olarak sağlanmalıdır.
O halde, mahkemece öncelikle 1825 ada 22 parsel sayılı taşınmazın dava dışı paydaşının davaya katılımı sağlandıktan sonra mahallinde keşif yapılmak suretiyle dava konusu ihyası istenen parsel sınırları üzerinde imar uygulaması ile oluşturulan alanlar (imar parselleri, yol, park vb.) belirlenip, bu kapsamdaki imar parsellerinin tapu kayıtları getirtildikten sonra, dava dışı tapu kayıt malikleri aleyhine aynı taleple dava açmak üzere davacıya usulüne uygun süre verilmesi, açıldığı taktirde eldeki dava dosyası ile birleştirilmesi; taraf teşkili sağlandıktan ve taşınmazın bulunduğu alanda yapılan imar uygulamaları ve bu uygulamaların idari yargı yerince iptal edilip edilmediği usulünce araştırıldıktan ve varsa derdest iptal davalarının sonucu beklenildikten sonra toplanan ve toplanacak olan deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulmasına karar verilmiştir.’’ gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Davalı vekili, karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
20 Şubat 2020 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7221 sayılı Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 7. maddesiyle 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesine yeni bir fıkra eklenmiştir.
Eklenen bu hükme göre, 3194 sayılı Kanunun 18. maddesi kapsamında yapılmış imar uygulamalarının kesinleşmiş mahkeme kararlarıyla iptal edilmesi nedeniyle; davaya konu parselin imar planı kararları ile umumi ve kamu hizmetlerine ayrılan alanlara denk gelmesi veya iptal edilen uygulama ile tahsis ve tescil edilmiş parsellerde hak sahiplerince yapı yapılmış olması ve benzeri hukuki veya fiili imkânsızlıklar nedeniyle geri dönüşüm işlemleri yapılarak uygulama öncesi kök parsellere dönülemeyeceğinin parselasyon planlarını onaylamaya yetkili idarelerin onay merciince tespiti halinde, öncelikle davaya konu parselin hak sahiplerinin muvafakati alınmak kaydıyla uygulama sahası içerisinde idarece uygun bir yer tahsis edileceği veya anlaşma olmaması halinde davacı hak sahibinin kök parseldeki yeri dikkate alınarak uygulamadaki düzenleme ortaklık payı kesintisi düşüldükten sonraki taşınmazın rayiç bedeli üzerinden değerinin ödeneceği belirtilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık, eklenen bu hüküm uyarınca idareye başvuru yoluyla çözülmesi gerektiğinden, imar parselinin kadastral parsele ihyasına yönelik dava konusu talebin, kanun değişikliği nedeniyle reddine karar verilmesi için kararın bozulması gerektiğinden davalı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 10.12.2019 tarih, 2019/3409 Esas - 2019/8478 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılmasına ve hükmün belirtilen gerekçe ile bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin, 10.12.2019 tarih, 2019/3409 Esas, 2019/8478 Karar sayılı bozma ilamının KALDIRILMASINA, yukarıda belirtilen nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harçların iadesine, 17.12.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.