
Esas No: 2013/23812
Karar No: 2014/21443
Karar Tarihi: 30.10.2014
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2013/23812 Esas 2014/21443 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : Antalya 2. İş Mahkemesi
Tarihi : 12.09.2013
No : 2012/35-2013/390
Dava, 2926 sayılı Kanun kapsamında Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti ile 6111 sayılı Yasa uyarınca yapılandırmadan faydalanma istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Somut olayda; 8.3.2000 ve 1.3.2001 tarihli müstahsil makbuzu karşılılığında özel şirkete teslim edilen ürün bedellerinden kesilen tevkifatın Kurum hesabına intikal etmediği Kurumun yazı cevabından anlaşılmış, Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, tevkifat kesintisinin Kurum"a aktarılmamış olmasında davacının sorumluluğu bulunmadığı, 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunu’nun Uygulaması ile ilgili 4 seri nolu Tebliğin “Hukuki ve Cezai Sorumluluk” başlığını taşıyan (İ) maddesinde "gerçek ve tüzel kişilerin çiftçilerden satın aldıkları ürün bedellerinden bunların prim borçlarına mahsuben bu tebliğdeki esaslar çerçevesinde, tevkifat yapmamaları veya yaptıkları tevkifat tutarlarını süresi içerisinde ve tam olarak kurum kayıtlarına intikal ettirmemeleri halinde, söz konusu gerçek ve tüzel kişiler kuruma karşı sorumludurlar” hükmüne atıfta bulunulduğu, Mahkemece de bu doğrultuda davanın kabulüne karar verildiği görülmüştür.
Hukuk Genel Kurulunun 22.09.2010 tarih ve 2010/10-380 Esas ve 2010/420 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; ürün tesliminin özel kuruluşa yapılması halinde hak ve mükellefiyetin başlangıcının bu tevkifatın Bağ-Kur’un hesabına intikal etmesi koşuluyla tevkifat tarihini takip eden aybaşı olarak kabul edilmesi, intikal etmemiş ise davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden, tevkifatın Bağ-Kur’un hesabına intikal edip etmediği kesin bir şekilde tespit edilip, bu bağlamda ürün teslimi yapılan özel şirketten de araştırılmak suretiyle, bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma sebebidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin, bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 30.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verilmiştir.