MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

1)Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 30.03.1992 gün ve 80/98 sayılı kararında da belirtildiği üzere, belgede sahtecilik suçlarında önceden verilen rıza üzerine borçlu yerine onun imzasının atılmasında zarar verme bilinç ve iradesi ile hareket edilmediğinden suç kastından söz edilemeyeceği gibi rızanın açık veya zımni olabileceği cihetle; Sanığın ................İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi adına çek keşide etme yetkisi bulunan ...’ın yerine çek keşide edip kullanmak suretiyle üzerine atılı resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia ve kabul olunduğu somut olayda; sanık yapmış olduğu savunmasında şirket yetkilisi olan .........."ın annesinin sağlık sorunları nedeniyle şirket işleriyle ilgilenemediğini, şirkette %50 pay sahibi olan eşi ...................."nun ve şirketin diğer ortakları İ................ve .........."ın bilgileri dahilinde suça konu çeki imzaladığını, çek bedelinin bir kısmının elden ödendiğini, bir kısmının ise icra yoluyla tahsil edildiğini savunması, şirket yetkilisi ..."ın da şirket işleriyle sanığın ilgilendiğini beyan etmesi karşısında, çeki düzenlemeye yetkili olan ...’ın önceden verilmiş zımni rızasının bulunduğunun ve sanığın suç işleme kastıyla hareket etmediğinin kabulünde zorunluluk bulunduğundan unsurları oluşmayan resmi belgede sahtecilik suçundan beraat kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulmuş olması,
2-)T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 13.03.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.