14. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/402 Karar No: 2020/8602 Karar Tarihi: 17.12.2020
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/402 Esas 2020/8602 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2017/402 E. , 2020/8602 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı birleştirilen davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 10.09.2015 gününde verilen dilekçeler ile mirasın hükmen reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl ve birleştirilen davanın kabulüne dair verilen 14.07.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl ve birleştirilen dava, mirasın hükmen reddi talebine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkeme, asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar vermiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Dava, TMK"nun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2). Mirasçılar Türk Medeni Kanunu"nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Mahkemece davanın niteliği gereği davalı-alacaklının, murisin terekesinin borca batık olduğunu bilmediği, bilmesinin mümkün olmadığı, yapılan yargılama sonrasında terekenin borca batık olup olmadığına karar verildiği göz önünde bulundurularak yargılama giderleri ve harçtan davalının değil davacıların sorumlu tutulması, davacılar lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ise de, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nın 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca asıl davanın hüküm fıkrasının 3 numaralı bendinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine “Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davacı tarafça yatırılan harcın mahsubu ile hazine gelir kaydına, bakiye harç alınmasına yer olmadığına” ibarelerinin eklenmesi ve hüküm fıkrasının 5, 6 ve 7 numaralı bendinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine “Davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,” ibarelerinin eklenmesi, birleştirilen davanın hüküm fıkrasının 3 numaralı bendinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine “Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davacı tarafça yatırılan harcın mahsubu ile hazine gelir kaydına, bakiye harç alınmasına yer olmadığına” ibarelerinin eklenmesi ve hüküm fıkrasının 5, 6 ve 7 numaralı bendinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine “Davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,” ibarelerinin eklenmesi suretiyle düzeltilmesine, hükmün DÜZELTİLMİŞ ve DEĞİŞTİRİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.12.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.Başkan