15. Ceza Dairesi 2019/11372 E. , 2020/2101 K.
"İçtihat Metni"Nitelikli dolandırıcılık suçundan şüpheliler ... ve diğerleri haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 24/08/2016 tarihli ve 2014/17394 soruşturma, 2016/56999 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik müştekiler ..., ..., ... ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... Matbaacılık San. ve Tic. Ltd. Şti. vekillerince yapılan itirazın reddine ilişkin merci İstanbul 10. Sulh Ceza Hâkimliğinin 25/10/2016 tarihli 2016/4379 değişik iş sayılı kararı ile müşteki ..."ın itirazının reddine dair mercii İstanbul 4. Sulh Ceza Hâkimliğinin 27/03/2018 tarihli ve 2018/637 değişik iş sayılı kararı aleyhine, Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 03/10/2019 gün ve 94660652-105-34-6-11821-2019 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11/10/2019 gün ve 2019/97425 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 24/08/2016 tarihli kovuşturmaya yer olmadığına dair kararına yönelik müşteki ... vekili tarafından yapılan itirazın reddine ilişkin mercii İstanbul 10. Sulh Ceza Hâkimliğinin 25/10/2016 tarihli kesin kararını müteakip, müşteki vekili tarafından yeniden yapılan itirazın usulden reddine dair mercii İstanbul 4. Sulh Ceza Hâkimliğinin 10/05/2019 tarihli ve 2019/2250 değişik iş sayılı kararının hukukî değerden yoksun olduğu gözetilerek yapılan incelemede,
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar nazara alındığında,
Dosya kapsamına göre, şüpheliler ..., ......, ... ve ..."nun ... Yapı A.Ş."nin ortakları, diğer şüphelilerin ise şirket çalışanları oldukları, şüphelilerin adı geçen şirket faaliyetleri kapsamında hayata geçirmeyi planladıkları inşaat projeleri dahilinde müştekiler ile gayrımenkul satış vaadi sözleşmeleri yaparak müştekilere gayrımenkul satmayı vaat ettikleri, yapılan sözleşmeler gereğince müştekilerden para tahsil ettikleri ancak, şüphelilerin müştekilere gayrımenkul sattıkları/satmayı vaat ettikleri ..., ... İnternational Hotels&..., ve ... inşaat projelerine hiç başlamadığı, ... projesinin ise geç bitirildiği ve bu projedeki gayrımenkullerin tesliminin yapılmadığı, sözleşmesi iptal edilen yada inşaatına başlanmayarak teslimi yapılmayan belirtilen projelere ilişkin ödenen bedellerin de müştekilere iade edilmediği, bu şekilde şüphelilerin yapmayı vaat ettikleri projeleri yapmayarak müştekilerin mağduriyetine neden oldukları ve dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği somut olayda, Cumhuriyet Başsavcılığınca olayın hukuki ihtilaf olduğundan bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de; öncelikle ifadesi alınan şüpheliler ve dosya kapsamında savunma sunan şüpheliler dışındaki diğer şüpheliler ..., ..., ..., ... ve ..."in ifadesine başvurulması, şüphelilerin yapmayı vaat ettikleri başta somut olarak var olmayan projeler kapsamında satış yaptıkları nazara alınarak başından itibaren dolandırıcılık kastı ile hareket edip etmediklerinin belirlenmesi bakımından müştekiler ile yaptıkları gayrımenkul satış vaadi sözleşmelerine konu ...,... İnternational Hotels&..., ... ve ...inşaat projelerinin durumunun ilgili kamu kurumları ve belediye başkanlıklarından sorularak inşaatlara başlanılıp başlanılmadığının, başlanılmadı ise bu durumun şüphelilerden kaynaklanıp kaynaklanmadığının tespit edilmesi, yine projelerin bitirildiğinin belirlenmesi hâlinde sözleşmeler kapsamındaki gayrımenkullerin teslim edilip edilmediğinin öğrenilmesi, projelere başlanmama sebebinin ve yapımı tamamlanan gayrımenkullerin teslim edilmeme sebebinin şüphelilerden kaynaklandığının ortaya çıkması durumunda ise toplanan delillerin şüphelilerin üzerlerine atılı dolandırıcılık suçundan haklarında kamu davası açılması için yeterli şüphe oluşacağı da nazara alınarak, buna göre şüphelilerin hukukî durumlarının tayin ve takdiri gerekirken, eksik soruşturmaya ve değerlendirmeye dayalı olarak verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın belirtilen gerekçelerle kabulü yerine, yazılı şekilde reddine kararların verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararların bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanıkların inşaat şirketleri kapsamında maket proje üzerinden hayali daire satışı yaparak, inşaata başlamadıkları ve peşin olarak aldıkları paraları da iade etmedikleri iddiası ile ilgili hukuki ihtilaf olduğundan bahisle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 24/08/2016 tarihli ve 2014/17394 soruşturma, 2016/56999 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik, müştekiler ..., ..., ... ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...Matbaacılık San. ve Tic. Ltd. Şti. vekillerince yapılan itirazın reddine ilişkin merci İstanbul 10. Sulh Ceza Hâkimliğinin 25/10/2016 tarihli 2016/4379 değişik iş sayılı kararı ile müşteki ..."ın itirazının reddine dair mercii İstanbul 4. Sulh Ceza Hâkimliğinin 27/03/2018 tarihli ve 2018/637 değişik iş sayılı kararı için kanun yararına bozma isteminin bildirildiği anlaşılmış ise de, aynı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara; müştekiler ..., ..., ... vekillleri tarafından da ayrı ayrı itiraz edilmiş, bu itirazında İstanbul 6. Sulh Ceza Hakimliğinin 2016/4078 numaralı değişik iş sayılı kararı ile incelendiği ve kesin olarak reddine karar verildiği nazara alındığında; bu karar bakımından da kanun yararına bozma isteminde bulunulup bulunulmayacağının takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığı"na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 17/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.