21. Hukuk Dairesi 2016/19396 E. , 2018/3141 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, zararlandırıcı sigorta olayı sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamından, yerel mahkemenin tensiple birlikte SGK"dan iş kazası tahkikatı yapılıp yapılmadığını sorduğu, Kurum"un 26/05/2015 tarihli cevabında bu konuda kendilerine yapılmış bir başvurunun bulunmadığını bildirdiği, mahkeme 14/07/2015 tarihli ön inceleme duruşmasında davacı tarafa Kurum"a başvurması için süre verdiği, davacı vekilinin 22/10/2015 tarihli dilekçesi ile Kurum"a başvurduklarını mahkemeye bildirdiği, ikinci celsede kurulan ara karar ile davacı tarafa Kurum"a başvurarak tahkikat başlatması, başlamış bir tahkikat varsa devam ettirmesi için bir aylık kesin süre verildiği, bu duruşma tutanağının ihtar yerine geçmek üzere davacı tarafa tebliğ edildiği, sonraki üçüncü celsede davacı vekilinin Kurum"a başvurduklarını mahkemeye beyan ettiği, mahkemenin o celse Kurum"a yapılan başvurunun akıbetini sorduğu, Kurum"un 14/01/2016 tarihli cevabi yazısı ile sigortalıdan "işe giriş sağlık raporunu" ve "evvelce başka bir kaza veya hastalık geçirip geçirmediğine ilişkin yazılı beyan" için iki kez sigortalıyı çağırdıklarını ancak sigortalının başvurmadığını bildirdiği, bu son cevabi yazıdan sonra yerel mahkemenin dava şartı yokluğu sebebiyle davayı reddettiği, Uyap ortamında yapılan inceleme ve araştırmada tahkikat evraklarının dosyaya Uyap üzerinden gönderildiği, tahkikatın karardan sonra sonuçlandığı ve Kurum"un olayı bir iş kazası olarak kabul ettiği, sürekli iş göremezlik oranının tespit edildiği anlaşılmaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 114/1. maddesinde dava şartları sırasıyla sayılmıştır.Bunlar;
“a) Türk mahkemelerinin yargı hakkının bulunması.
b) Yargı yolunun caiz olması.
c) Mahkemenin görevli olması.
ç) Yetkinin kesin olduğu hâllerde, mahkemenin yetkili bulunması.
d) Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları; kanuni temsilin söz konusu olduğu hâllerde, temsilcinin gerekli niteliğe sahip bulunması.
e) Dava takip yetkisine sahip olunması.
f) Vekil aracılığıyla takip edilen davalarda, vekilin davaya vekâlet ehliyetine sahip olması ve usulüne uygun düzenlenmiş bir vekâletnamesinin bulunması.
g) Davacının yatırması gereken gider avansının yatırılmış olması.
ğ) Teminat gösterilmesine ilişkin kararın gereğinin yerine getirilmesi.
h) Davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması.
ı) Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması.
i) Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması.” şeklinde tanımlanmıştır.
Somut olaya bakıldığında, yerel mahkemenin kararından sonra Kurum tahkikatının sonuçlandığı, Kurum"un olayı iş kazası olarak kabul ettiği, davacının iş kazasından kaynaklanan sürekli iş göremezlik oranının belirlendiği hep birlikte dikkate alındığında işin esasına girilerek tüm delilleri bir arada değerlendirip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın usulden reddine karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine,
02/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.