Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/9987
Karar No: 2016/8766
Karar Tarihi: 12.10.2016

Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/9987 Esas 2016/8766 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, mağdurun kimlik bilgilerini içeren sahte bir nüfus cüzdanı kullanarak bankadan kredi çekmiştir. Mahkeme, banka yazıları, tanık beyanları ve sanığın savunmalarının incelenmesi sonucu suçun sabit olduğuna karar vermiştir. Sanık, nitelikli dolandırıcılık suçundan 2 yıl 6 ay hapis ve 16.500 TL adli para cezası ile cezalandırılmıştır. Ayrıca, resmi belgede sahtecilik suçundan 1 yıl 8 ay hapis cezası da almıştır. Ancak, sanığın sahtecilik suçundan hüküm kurulduğu kısım, dosya kapsamındaki belgelerin yanıltıcı olması nedeniyle bozulmuştur. Kanun maddeleri ise şöyledir:
- 5237 sayılı TCK'nın 158/1-j-son, 62, 52/2-4, 53/1 maddeleri (Nitelikli dolandırıcılık suçu)
- 5237 sayılı TCK'nın 204/1, 62, 53/1 maddeleri (Resmi belgede sahtecilik suçu)
- 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi (Kararın bozulması)
23. Ceza Dairesi         2015/9987 E.  ,  2016/8766 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : a-5237 sayılı TCK"nın 158/1-j-son, 62, 52/2-4, 53/1 maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis, 16.500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunlukları uygulanmasına ilişkin
    B-5237 sayılı TCK"nın 204/1, 62, 53/1 maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunlukları uygulanmasına ilişkin

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanığın mağdur ..."ye ait kimlik bilgilerini havi ve üzerinde kendi fotoğrafı bulunacak şekilde düzenlenmiş sahte nüfus cüzdanı ile kredi çekmek üzere bankaya başvurduğu ve banka ile yine katılana ait kimlik bilgilerini içerir şekilde sözleşme imzalayarak kredi çektiği iddia edilen olayda;
    Banka yazısı tutanaklar, tanık beyanları, sanığın tevilli ikrar içeren savunmaları, teşhis tutanakları, emanet kaydı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde söz konusu eylemlerin sabit olduğuna ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    1)Nitelikli dolandırıcılık suçu açısından sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmü ile ilgili sanığın temyiz taleplerinin incelenmesinde;
    Katılanın oluşa uygun istikrarlı beyanları, sanık savunması, telefon kayıtları ve teşhis işlemine göre sanığın gerçekleştirdiği sabit görülen eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.



    TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
    2) Resmi belgede sahtecilik suçu açısından sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmü ile ilgili sanığın temyiz taleplerinin incelenmesinde;
    a)Her ne kadar sanığın sahte nüfus cüzdanı talep belgesi ile elde ettiği sahte nüfus cüzdanını kullanarak banka ile kredi sözleşmesi imzalayıp söz konusu suçu işlediği belirtilmiş ise de, dosya kapsamına göre aslı mevcut olan nüfus cüzdanı talep belgesinin sanığa ait fotoğrafla birlikte sanığın kimlik bilgilerini içerdiği ve sahte olmadığı, dosyada bulunan nüfus cüzdanınında aslının bulunmadığı fotokopi olduğu anlaşılmış olup sanığın eyleminin özel belgede niteliğindeki kredi sözleşmesinde sahtecilik suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfına yanılgıya düşülerek resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması ,
    b)Kabule göre de; 5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda uygulanması zorunluluğu
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12/10/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.









    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi