Zincirleme tefecilik - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2015/6287 Esas 2018/8359 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/6287
Karar No: 2018/8359
Karar Tarihi: 31.10.2018

Zincirleme tefecilik - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2015/6287 Esas 2018/8359 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanığın zincirleme tefecilik suçundan mahkum olduğunu belirtti. Ancak, suç tarihinin tespiti bakımından müştekinin beyanının tekrar alınması yönündeki talep reddedildi. Son ödünç para verildiği tarihte yürürlükte olan kanunun 17. maddesinde öngörülen cezanın üst sınırı itibarıyla, suçun ilgili kanun maddelerine göre 7 yıl 6 aylık asli ve ilaveli dava zamanaşımı süresine tabi olduğu belirtildi. Suç tarihi ile hüküm tarihi arasında zamanaşımı süresinin gerçekleştiği tespit edildi. Bu nedenle, düşme kararı verilmesi yerine mahkumiyet kararı verildi. Kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle, hüküm sanık müdafilerinin temyiz itirazları doğrultusunda bozuldu. Ancak, bu durum yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verildi. Kararda, suç tarihinde yürürlükte olan 2279 sayılı kanunun 17. maddesi, TCK'nın 102/4 ve 104/2. maddeleri, 5237 sayılı TCK'nın 7/2, 5320 sayılı kanunun 8/1. maddeleri, CMUK'nın 321. maddesi, ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri geçmektedir.
5. Ceza Dairesi         2015/6287 E.  ,  2018/8359 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Zincirleme tefecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    Müşteki ..."in 14/05/2013 günlü celsede alınan, sanık ile aralarında en son 1999 yılında para alışverişi olduğuna yönelik beyanı ile benzer mahiyetteki tanık anlatımları birlikte değerlendirildiğinde, suç tarihinin tespiti bakımından müştekinin yeniden beyanına başvurularak bu hususun açıklattırılması yönündeki tebliğnamede bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
    Sanığın işlediği iddia edilen tefecilik suçunun son ödünç paranın verildiği tarihte yürürlükte bulunan 2279 sayılı Kanunun 17. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla 765 sayılı TCK"nın 102/4 ve 104/2. maddelerine göre 7 yıl 6 aylık asli ve ilaveli dava zamanaşımı süresine tabi olduğu, suç tarihi olan son ödünç paranın verildiği 1999 yılı ile hüküm tarihi arasında zamanaşımı süresinin gerçekleştiği anlaşıldığından, düşme kararı verilmesi yerine yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiilerin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5237 sayılı TCK"nın 7/2 ile 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddeleri de gözetilmek suretiyle CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322/1 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 31/10/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.